ONLİNE İŞLEMLER
444 70 44
Makad (anal bölge) sindirim sisteminin son kısmıdır. Kişiler rahat dışkılamanın kıymetini ancak bu bölge hastalıklarına yakalandıktan sonra anlarlar.
Hastalıkları genellikle çok ağrılıdır. En sık görülen ve birbiri ile belirtileri nedeniyle karıştırılan 3 makad hastalığı; hemoroit, perinal fistül ve anal fistüldür. Her üç hastalık hakkında biraz daha bilgi vermek gerekirse ilk önce hemoroitten başlamak en doğrusu olur.
Halk arasında basur memesi ya da mayasıl olarak da adlandırılan hemoroit, makatın çevresinde mevcut olan damarların, bacaklarda görülen varisler gibi şişmesiyle oluşan bir hastalıktır.
Makatta bizim büyük abdestimizi tutmamızı sağlayan 2 adet kas (sfinkter) vardır. Bunlar dış (externol) ve iç (internol) kaslardır. Dış kas bizim kontrolümüzdedir. Büyük abdest yapmak istediğimizde biz dış kası açıyoruz. İç kas buna paralel olarak kendiliğinden açılıyor. İç ve dış kas arasındaki bu uyum bozulduğunda kişi kabız olmasa da ıkınarak, zorlanarak büyük abdest yapar. Bu ıkınma ve zorlanma sonucu meydana gelen basınç artışı buradaki damarların şişmesine neden olur ve hemoroit gelişir. Kesin neden belli olmamakla birlikte hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştıran etkenler vardır. Bunlar; uzun süre ayakta durma, ishal, kabızlık, hareket azlığı, kalp yetmezliği, karaciğer sirozu, uzun süre öksürme ve kusmalar, gebelik, kalın bağırsağın son kısmının tümörleri ve bazı ailelerde kalıtımdır.
Halkın yüzde 30'unda görülen hemoroitin yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Genellikle 20-50 yaş arasında daha fazla görülen hemoroitlerde kadın ve erkeğe göre büyük bir farklılık söz konusu değildir. Ancak doğumlar ve hareketsiz bir hayat nedeniyle bayanlarda erkeklere nazaran daha sıktır. Yaşamının herhangi bir anında hemoroid geçirmemiş insan adeta nadirdir. Bazen belirti vermeyebilir. Çocuklarda görülmez denecek kadar azdır. Belirtileri En sık görülen belirti kanamadır. Ağrı, yanma hissi, basınç ve ağırlık duygusu, şişme, kaşıntı, kabızlık hissi, akıntı ve basur memeleri diğer belirtileridir.
Teşhis, bu bölgenin muayenesi ile konur. Gerekirse endoskopik muayene de (aletle anal bölgeye ve kalın bağırsağın son kısmına bakılması) yapılır. Belirtiler bu bölgenin kanseri ile aynı olduğundan kesinlikle muayene olmadan hemoroit tedavisi yapılmamalıdır.
Tedavi her hastaya ve hastalığın teşhis edildiği döneme göre değişir. Teşhisi hemoroit olan herkese aynı tedavi yapılacak diye bir kural yoktur. İlaçlarla tedavi mümkün olduğu gibi skleroterapi, bant ligasyonu ve cerrahi tedavinin değişik tipleri de uygulanabilir. Bu tedavi şekillerinden hangisinin yapılması gerektiği yapana ve hastaya göre değişir.
Abse, bu bölgenin iltihabi hastalığıdır. Hepsinde ağrı başlıca belirtidir. Bunun dışında üşüme, titreme, ateş yükselmesi, defekasyon (büyük abdest) yapamama gibi yakınmalar da yapar. Abselerde tedavide ilaç tek başına yetersizdir. Abse lokal veya genel anestezi ile cilde veya makad boşluğuna en yakın yerlerinden yapılan kesi ile boşaltılır. Birlikte ilaç da verilir. Tedavi sonrası ya tamamen iyileşir ya sıklıkla perinal fistül haline döner (bir ucu ciltte, bir ucu makad içine açılan yol). Perinal fistülde en sık yakınma akıntıdır. Ameliyat dışında tedavisi mümkün değildir.
Anal kanaldaki çatlak ve yaradır. Kadınlarda sıktır. Dış tarafta bir cilt kıvrımı vardır ve hastanın eline geldiği için basur ile karışır. Devamlı kabızlık hali, zor doğum gibi nedenlerle olabilir. Hekim tarafından tanınması kolaydır. Akut fissürlerde (yeni olmuşlarda) ilaçtan yarar görülür. Kronik fissürde kesin tedavi ameliyattır. Ameliyat ile başarı yüzde 100'dür.