Sitede Ara

Teknoloji alanında yaşanan başdöndürücü gelişmelere paralel olarak, tıp dünyasında da son yıllarda büyük yenilikler olmuştur. Cerrahi alanındaki bu gelişmelerin en önemlilerinden biri ‘altın standart’ olarak da adlandırılan ‘laparoskopik cerrahi’dir. Cerrahinin tıp bilimi içinde yerleşmesi ile kendi içinde çağ atlayan tıp, belki de ikinci büyük devrimini, laparoskopik cerrahi ile yaşamıştır. Halk arasında, kansız ameliyat veya kapalı ameliyat olarak bilinen laparoskopi, karın boşluğunun endoskopik yolla incelenmesidir. Göbeğin hemen altından yerleştirilen özel bir iğne ile karın içine karbondioksit gazı verilerek, rahat çalışmayı sağlayacak gaz dolu potansiyel bir boşluk oluşturulur. Daha sonra gereken sayıda giriş noktalarından (2-4 adet) ‘trokar’ adı verilen değişik çaptaki (5-10 mm.) kanallar karın duvarına yerleştirilir. Bu kanallar yoluyla görüntüyü sağlayan teleskop ve diğer yardımcı aletler operasyon bölgesine ulaştırılır. Gerekli bağlantılar kurulduktan sonra, görüntü monitöre aktarılarak işlem başlatılır. Laparoskopik cerrahinin gelişimi çok eskilere dayanır. Yüzyılın başından beri bu alanda çeşitli adımlar atılmıştır. Fakat genel cerrahların bu yöntemi cerrahiye sokmaları çok geç olmuştur. Ancak 1980’li yıllarda bu yöntem uygulanmaya başlamıştır. Bu yöntemin ilk uygulaması 1989’da Fransa’da yapılmıştır. İlk defa başarılan safra kesesi ameliyatından sonra bu tekniğin popülaritesi 90’lı yıllarda tüm dünyaya yayılmıştır. Ülkemizde de bu yöntem 1990’lı yılların başında uygulanmaya başlamıştır. Yöntemin Türkiye’ye gelişi , tüm dünyada uygulanmaya başlaması ile hemen hemen aynı zamandadır. Bu tekniği bu kadar popüler yapan etken, hastalar açısından bakıldığında kişinin ameliyat öncesi aktivitesine birkaç gün içerisinde kavuşuyor olmasıdır. Cerrahlar içinse, ameliyatın alışılagelmiş cerrahi metodla aynı sürede daha güvenilir bir şekilde ve ayrıca hastaya en az zarar verecek tedavinin yapılıyor olması gösterilebilir.

Genel Cerrahi Alanında Laparoskopik Ameliyatlar

Karın içindeki ameliyatların önemli bir kısmı bu yöntem ile yapılabilir. Temelde cerrahi prensiplerde değişiklik olmamakta, yalnızca önceleri karını keserek yapılan ameliyatlar, şimdi teknolojinin yardımı ile kapalı olarak yapılabilmektedir. Laparoskopi yöntemi safra kesesi, mide, dalak, fıtık, ince ve kalın barsak ameliyatlarında kullanım alanı bulabilmektedir.

Laparoskopi Yöntemi Her Cerrah Tarafından Uygulanabilir mi?

Laparoskopik yöntem kullanılan bir ameliyatı, bu konuda eğitim almış ve yeterli tecrübe kazanmış kişiler yapmalıdır. Eğer kişinin bu cerrahi yöntem hakkında eğitimi yoksa bu ameliyatı yapmamalıdır. Yeterli tecrübe kazanmadan da bu yöntem uygulanmamalıdır. Sonuçta yaşanabilecek sorunlar çok ciddi boyutlarda olabilecektir. Nitekim tecrübesiz ellerde yapılmış birçok komplikasyon vakası oluşmuştur. Bu komplikasyonların tamiri ameliyatın kendisinden çok daha zordur.

Laparoskopinin Avantajları

  • Her yara hasta için bir travmadır. Bu yöntem ile hastaya verilen travma minumuma indirilmektedir.
  • Yapılan ameliyat aynı olmakla birlikte hastanın nekahet dönemi kısalmaktadır.
  • Karın açılmadığı için ameliyat sonrası ağrı ve günlük aktiviteyi yeniden kazanma süresi kısalmaktadır.
  • Hasta, safra kesesi ameliyatından 5-6 saat sonra yemek yemekte ve ertesi gün rahat rahat dolaşmaya başlamaktadır.