Sitede Ara

Alerjik hastalıklardan nasıl korunmalıyız? Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Yrd. Doç. Dr. Hikmet Tekin NACAROĞLU ile konuştuk.

Alerjik hastalıklar (astım, alerjik nezle, alerjik egzama, gıda, ilaç ve böcek alerjisi, ürtiker gibi) çocuklarda sık görülen hastalıklardandır. Alerjik hastalıkların ortaya çıkmasında rol oynayan etkenlere risk faktörleri denir. Toplumda, alerjik hastalıkların niçin bazı kişilerde ortaya çıktığı, bazılarında ise görülmediği bu risk faktörleri ile açıklanabilir. Bu faktörler, kişisel ve çevresel olabilirler. Kişisel risk faktörleri; kalıtım (genetik yapı, irsiyet), cinsiyet ve şişmanlık gibi bireyin kendisine ve ailesine ait faktörlerdir. Sizde, eşinizde ya da büyüklerinizde alerjik bir hastalık varsa büyük ihtimalle çocuğunuzda da sizinle aynı ya da farklı bir alerjik hastalık bulunabilir. Çevresel risk faktörleri ise çevremizde bulunan ve sık karşılaştığımız bazı etkenler, genetik olarak yatkın olan kişilerde alerjik bulguların ortaya çıkmasında ve alerjinin ağırlığı üzerinde önemli rol oynarlar. Bunlar arasında ev tozu akarı, ağaç ve çimen poleni, kedi-köpek tüyü, hamam böceği ve küf mantarı alerjileri gibi hava yoluyla gelen alerjenlerin yanı sıra, kimyasal maddeler, çevre kirliliği (sigara dumanı, hava kirliliği) ve katkı maddeleri içeren gıdaların tüketimi sayılabilir. Alerjik hastalıklara yol açan bu çeşitli etkenlere (alerjenlere) karşı alınması gereken tedbirler mevcuttur. Alerjik hastaların tedavisinde ilaç tedavisi ve tedaviye uyumun yanı sıra belirtilmiş olan bu tedbirlere uyulması önem arz etmektedir.

ÇİM POLENLERİNE DİKKAT

Polenler ilkbahar, yaz ve sonbahar aylarında türüne göre değişik zamanlarda ve değişik miktarlarda havada bulunurlar. Ağaç polenleri genellikle şubat-mart, çim polenleri nisandan temmuz ortasına kadar, yabani ot polenleri ise yaz sonu ve genellikle sonbaharda ortaya çıkarlar.

Bahar döneminde özellikle çim ve ağaç polenleri daha sık alerjik sorunlara yol açarlar. Polen alerjisinde en çok önem taşıyan ağaç polenleri huş ağacı, kızılağaç ve fındık ağacı tarafından üretilmektedir. Mart ila mayıs döneminde yoğun olarak havaya salınan bu polenler, çocuk ve yetişkinlerde hayat kalitesini olumsuz etkiler. Okulda devamlı burun tıkanıklığı, hapşırık, burun akıntısı yaşayan çocuklarda konsantrasyon sorunları ve akademik başarıda düşmeler görülebilir. Polenlerle ilgili dikkat edilmesi gereken bir husus daha bulunuyor. Çimen ve pelin polenleri ancak bir kaç yüz metreden oluşan mesafelere yayılırken, özellikle huş ağacı gibi ağaç polenleri rüzgarlarla kilometrelerce uzaklıktaki mesafelere ulaşabilir. Bu sebepten ötürü biz önlemlerimizi alsak bile polenler, deri, göz, burun ve nefes yoluyla solunum yollarımıza yerleşebilir. Bu durum birçok kişi için sorun oluşturmazken alerjik olan kişilerde polenler bağışıklık sistemini harekete geçirir. Bunun sonucunda ciltte kaşıntı, burunda akıntı, kaşıntı, hapşırık, burun tıkanıklığı, gözlerde kızarıklık, sulanma gibi sorunlara yol açar. Yapılan çalışmalar sonucunda alerjinin sadece burunda kalmayıp birçok hastada akciğerlere de etki ettiği bilinmektedir. Yine alerjik rinit ve alerjik astım birlikte tedavi edilmediği takdirde her iki hastalığın tedavisinin de olumsuz etkilendiği bilinmektedir. Bu nedenlerden ötürü, tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi polen alerjisinden de kurtulmak için ilk yapılması gereken alerjik maddeden uzak durmaktır. Ancak polen alerjisinde alerjik olunan maddeden kesin olarak uzak durabilmek mümkün değildir.

NEM, AKAR ALERJİSİNİ ARTIRIYOR

 Peki, bu sorunları engellemek için neler yapabiliriz? Sabahtan akşamın erken vakitlerine kadar olan, polenin en yoğun olduğu zamanlarda, evinizi havalandırmaktan kaçının. Evi cam açarak havalandırmak yerine polen filtreli klima kullanılabilir. Klimanın olmadığı durumlarda polen filtreli hava temizleyiciler tercih edilebilir. Polen sayısının ılık, kuru, güneşli günlerde ve sabahları erken saatlerde artması, yağmur sonrasında azalması nedeniyle özellikle polen miktarının fazla olduğu saatlerde açık alanlarda olabildiğince az sürelerde kalınmalıdır. Polen miktarının daha az bulunduğu özellikle güneş battıktan sonraki akşam saatlerinde açık havada kalınması tercih edilebilir. Çim polenine alerjisi olan çocuklar çimlerde oynamamalıdır.

Polenler çamaşırlara yapışıp kapalı alanlarda temas ederek alerjiye neden olma riski nedeniyle, giysiler yazın açık havada kurutulmamalıdır. Polen mevsiminde pencereler kapalı tutulmalı, eğer mümkün ise polen mevsiminde tatile çıkılmalı ve yakınmaları tetikleyen polenlerin bulunmadığı veya polen sayısının nispeten daha az olduğu deniz kıyısı ya da yüksek dağ gibi bölgelere seyahat edilmelidir. Ayrıca, otomobilde polen tutucu hava filtreleri kullanılmalı ve otomobillerinin bakımları esnasında polen filtrelerinin değiştirilmesine özen gösterilmelidir. Dışarı çıkarken şapka ve güneş gözlükleri kullanılması, eve döndükten sonra duş alınması alerjen yoğunluğunu azaltmaya katkı sağlar. Ev tozu akarları, ev içinde en sık görülen ve alerjik hastalıklara neden olan alerjendir. Akarlar gözle görülemeyen mikroskobik canlılardır ve ev tozu akarlarının vücut yapıları ile dışkıları alerjik özellik göstermektedir. Bu yapışkan dışkı parçacıkları çeşitli eşyalara yapışır ve sürekli havaya yayılır. Ev tozu akarları alerjik bünyeye sahip kişilerin solunum yoluna ulaştıklarında duyarlaşmaya neden olmaktadır. Duyarlaşmış kişilerde alerjene tekrar temas etmeleri sonucunda, kuru öksürük, nefes darlığı, hırıltı, hışıltılı nefes alıp verme ve göğüste sıkışıklık hissi gibi yakınmalar görülebilmektedir. Evlerde yılın her döneminde akar bulanabilmektedir. Yine de akarların en sık görüldüğü iki dönem eylül-ekim ve nisan mayıs aylarıdır. Akarlara alerjisi bulunan hastalarda yine yılın her döneminde semptomlar görülebilmesine rağmen bu iki dönemde daha sık yakınmalar olmaktadır. Ayrıca nemin arttığı dönemlerde akar alerjisi olanların yakınmaları artmaktadır. Akarlar en çok halı, çarşaf, yatak, yorgan, yastık, tüylü ve yünlü eşyalar, tüylü oyuncaklar, kumaş döşemeli eşyalarda bulunurlar.

NASIL KORUNMALI?

İlk basamak çevresel korunma tedbirlerine hastanın kullandığı yatak odasından başlanmalıdır. Yatak odası sık sık havalandırılmalıdır. Yatak, yastık ve yorgan yün veya kuş tüyü olmamalıdır. Halılar kaldırılmalıdır.  Kaldırılamıyorsa kısa tüylü, sentetik halı veya kilim kullanılmalıdır. Yün halılar kullanılmamalıdır. Evde duvardan duvara halı bulunmamalıdır. Nevresim ve çarşaflar, yastık kılıfları yıkanabilir olmalı ve en az 60 derece sıcak suda yıkanmalıdır ve haftada bir-iki kez değiştirilmelidir. Battaniye ve yorganlar ayda bir yıkanmalıdır. Yün battaniye kullanılmamalıdır. HEPA filtreli elektrik süpürgesi ile sık sık temizlik yapılmalı, temizlik sırasında çocuk odadan çıkarılmalıdır. Perdeler toz tutmayan yıkanabilir kumaştan olmalıdır. Kadife perde, hayvan postu kullanılmamalıdır. Üstü kumaşla döşeli bütün eşyalar yatak odasında çıkartılmalıdır. Kürkler, yün kazak ve süveterler gibi eşyalar çocuğun odası dışında kapalı dolapta bulunmalıdır. Yer döşemeleri ıslak bezle silinmeli ancak halılar ıslak bezle silinmemelidir. Tüylü veya içi doldurulmuş oyuncaklar kaldırılmalıdır. Tüylü oyuncak var ise haftada bir çamaşır makinesinde 60 derecede yıkanmalı ve buzdolabının derin dondurucu bölümünde bir gece bırakılmalıdır. Havalandırma arttırılmalı,  rutubet önlenmelidir (nem oranı  %40’ın altına düşmelidir). Astımlı hastaların bu belirtilen önlemler dışında alınması gereken bazı genel tedbirler de bulunmaktadır. Ev içerisinde, mutfak balkon dahil kesinlikle sigara içilmemelidir. Temizlik, yağlı boya badana çocuk ortamdan uzaklaştırılarak yapılmalıdır. Hava kirliliğinin arttığı dönemlerde pencereler açılmamalı, dışarıda çok bulunmamaya çalışılmalıdır. Isınmak için bacasız doğalgaz veya tüp gaz sobalarının ev içinde kullanılması önerilmemektedir. Tüm alerjik hastalıklarda birinci basamak tedavi yukarıda ayrıntılarına değinildiği gibi saptanılmış olan alerjenlerden uzak durmaktır. Uygun öneriler doğrultusunda alınacak çevre önlemleri ile hastalık belirtilerinin belirgin derecede azalması mümkün olacaktır.