Sitede Ara

Kalp kapaklarında kaçak ya da yetersizlik durumunda kapağın tamir edilmesinin, biyoprotez kapakla değiştirilmesinden çok daha iyi sonuçlar verdiği unutulmamalıdır.

Kalp dört odacık içerir. Bunların ikisi sol tarafta ikisi sağ taraftadır. Dört odacığın ikisi kulakçık, ikisi de karıncıktır. Kalpte odacıkları ayıran dört adet kapak bulunur. Sol kulakçıkla karıncık arasında mitral kapak yer alır. Normal çalışan mitral kapak akciğerden kulakçığa gelen kanın karıncığa geçişini sağlar. Kalp kasıldığı zaman da oluşan basınçla kapanarak kulakçığa geçişi engeller. Mitral kapak hastalığına bağlı uzun süreli mitral kapak kaçağı ciddi yan etkilere ve ölüme neden olabilir. Mitral kapak tamiri, mitral kapak yetersizliği olan hastalarda yüksek başarı oranı ile yapılabilmektedir. Ayrıca mitral kapak yetersizliğinde (kaçağında) kapağın tamir edilmesinin, mekanik veya biyoprotez kapakla değiştirilmesinden çok daha iyi sonuçlar verdiği bilinmektedir. Özellikle kalbin fonksiyonlarının korunması, kan sulandırıcı ilaçlara ihtiyaç olmaması, enfeksiyon açısından daha dirençli olması nedeniyle mitral kapağın tamir edilmesi tüm dünyada kabul gören en etkin tedavi şeklidir. Mitral kapak hastalığı, dejeneretif mitral kapak hastalığı, romatizmal mitral kapak hastalığı ve iskemik mitral kapak hastalığı olarak kategorize edilir. Dejeneretif mitral kapak hastalığında, mitral kapak kaçağında, ortalama kapak tamiri başarı oranı %50’ler civarındayken, deneyimli cerrahlarda bu oran %95-100 civarındadır. Hastalığın nedeni fibroelastik eksiklik, marfan, barlow hastalıkları gibi yapısal bozukluklardır. Dejeneratif kapak hastalığında en sık görülen disfonksiyon kapak hareketinin artmasıdır (prolapsus). Fibroelastik eksiklik daha çok altmış yaş üzerinde görülür ve mitral kapak kaçağı kısa sürelidir. Barlow hastalığı daha çok elli yaş civarlarında görülür. Hasta uzun süredir bir şikâyeti olmaksızın kalp kaçağından haberdardır.

HEMEN AMELİYAT GEREKMEZ

Romatizmal mitral kapak hastalığının görülme sıklığı Avrupa ve Amerika’da çok azdır. Ülkemizde ise geçmiş yıllara göre, büyük oranda azalmasına rağmen, halen görülmektedir. Çocuklukta geçirilmiş romatizmal ateşe bağlı kalp kapakçıklarının tutulması sonucu gelişir. Genellikle otuzlu yaşlardan sonra bulgu verir. Kapağın bozulmasına bağlı hem darlık hem de yetmezlik gelişebilir. Romatizmal kapak hastalıklarında da kapak tamir edilmektedir. Ama ciddi yapısal bozukluk ve kireçlenme geliştiğinde değiştirilmesi kaçınılmaz olmaktadır. İskemik mitral kapak hastalığında ise, kalbin koroner damarlarındaki darlıklar veya geçirilmiş bir kalp krizi sonucu iskemik mitral kapak yetmezliği gelişebilir. Bu tip kapak kaçaklarında, tamir başarı ile uygulanabilmektedir. Mitral kapak kaçağı olan hastaların uzun süreli şikâyetleri olmaz. En sık görülen şikâyetler halsizlik, çabuk yorulma, fiziksel kapasitede azalma, nefes darlığı, çarpıntı (ritim bozukluğu) şeklindedir. Doktora başvurulduğunda hastanın muayenesinde anormal bir üfürüm duyulması tanı açısından önemlidir. Bunun üzerine asıl tanı koydurucu yöntem olan ekokardiyografinin uygulanması gerekir. Bu yöntemle kalbin hareketleri ve kapaklar incelenerek değerlendirilir. Kapağın yapısal bozukluğu olup olmadığı görülür ve kaçak miktarı belirlenir. Mitral kapak yetmezliği tanısı konması hastaların hemen ameliyat olmasını gerektirmemektedir.

NE ZAMAN CERRAHİ?

Ameliyat kararı alınmasında hastanın şikayetleri en önemli belirleyicidir. Hastanın şikâyetleri artmışsa ameliyat gündeme gelebilir. Ayrıca yapılan ekokardiyografi sonucunda kaçağın ileri düzeyde olması, kalbin kasılma fonksiyonunun azalması, büyümesi, ritim bozukluğunun olması, ayrıca akciğerlere giden damardaki basıncın yükselmesi gibi faktörlere bakılarak karar verilir. Gecikme durumunda kalbin kasılması daha da bozulacağından kapak tamiri ameliyatı yapılsa da, uzun dönem sonuçlara bakıldığında bu hastalardaki sonuçlar yüz güldürücü değildir. Bu sebeple, eğer mitral kapağın tamir edilme ihtimali çok yüksek ise, ameliyatın daha erken dönemde yapılması uygun olur. İleri derecede mitral kapak yetmezliği bulunan, fakat şikâyeti olmayan hastalarda, mitral kapak kaçağı nedeniyle mitral kapak tamiri ameliyatına karar verilebilir. Bu karar verilirken ameliyatın düşük riskli ve tamir edilebilme oranının da %95’in üzerinde olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Mitral kapak tamiri ameliyatı kararı alınan hastaların mitral kapak tamiri konusunda deneyimli ve başarı oranı yüksek olan cerrahi ekibi seçmeleri çok önemlidir. Son yıllarda gelişen teknolojik destek sayesinde mitral kapak tamiri küçük yaradan yapılabilmektedir. Bu ameliyatlar meme altından 5-6 cm’lik bir kesi ile gerçekleştirilmektedir.

YAKARAK TEDAVİ

Ameliyat kararı alındıktan sonra gereken tetkikler yapılarak ameliyata engel bir durum olup olmadığı tespit edilir. 40 yaş altında sigara kullanımı ve aile öyküsü yoksa hastaya koroner anjiyografi yapılması gerekmez. Hastaneye yatış yapıldıktan sonraki gün için ameliyat programlanır. Ameliyat süresi yaklaşık 3 saat civarındadır. Ameliyat sonrasında yoğun bakıma alınan hasta genellikle 1-2 gün içinde servise çıkarılır. 5-6 gün içinde de taburcu edilir. Hastanede yatış sürecinde, taburcu olmadan önce ekokardiyografi yapılır. Daha sonra hasta bir hafta içinde cerrahi kontrole, bir ay içinde de kardiyoloji kontrolüne çağrılır. İleriki dönemlerde de, hasta 6 ay aralıklarla ekokardiyografi yapılarak takip edilir. Mitral kapak hastalığı ilerlediğinde ritim bozukluğu olma ihtimali %40-60 civarındadır. Hastada ritim bozukluğu varsa kalbin belli bölgeleri ameliyatta yakılarak ritim bozukluğu düzeltilmektedir. Bu yöntemin başarı oranı %80-90 düzeyindedir. Hastanemizde mitral kapak kaçağı nedeniyle mitral kapak tamiri başarı oranı %98’dir. Bu yüksek başarı nedeniyle yurtiçinden ve yurtdışından hastalar mitral kapak tamiri ameliyatları için hastanemize başvurmaktadırlar. 
 

PROF. DR. MUSTAFA GÜDEN