Sitede Ara

Organ nakli her hastanede yapılmaz, daha doğrusu yapılamaz. Organ nakli ameliyatları ancak Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış merkezlerde, bu konuda özel yetişmiş ve yeterliliği onaylanmış cerrahlar tarafından gerçekleştirilebilir.

Organ yetmezlikleri; dil, din, ırk, cinsiyet, millet, zenginlik ayrımı olmadan herkesin yakalanabileceği amansız hastalıklardır. Dünyada ve ülkemizde de her yıl binlerce kişi organ yetmezliğinden hayatını kaybetmekte, sadece hastalar değil onların aileleri de tüm yaşantılarını altüst eden bu hastalıkla mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Aslında bu hastalıkların kesin ve belki de tek gerçek tedavi yöntemi organ naklidir. Organ nakli bazı hastaların yaşamak için tek şansı iken, bazı hastalar için ise daha uzun ve daha kaliteli bir yaşam demektir. Ancak bu işlemin yapılabilmesi için hastaya nakledilebilecek, bağışlanmış, sağlıklı bir organ ve bu komplike tedavi yönteminin gerçekleştirilebileceği bu konuda özel donanım, tecrübe ve yeterliliğe sahip bir organ nakli merkezine ihtiyaç vardır. Organ nakli her hastanede yapılmaz, daha doğrusu yapılamaz. Sağlık Bakanlığı ülke ihtiyaçları doğrultusunda hangi bölgelerde organ nakli merkezi kurulması gerektiğini belirler. Bu bölgelerde yer alan ve gereken tüm şartları bünyesinde bulunduran tam teşekküllü hastanelerin başvuruları, yine Sağlık Bakanlığı tarafınca değerlendirilir. Bu arada ameliyatı gerçekleştirecek organ nakli cerrahları için de benzer bir değerlendirme söz konusudur. Organ nakli ameliyatları ancak Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış merkezlerde, bu konuda özel yetişmiş ve yeterliliği onaylanmış cerrahlar tarafından gerçekleştirilebilir. Nakil gerçekleştikten 
sonra da merkezler ve hekimler, yapılan ameliyatlar, sonuçları, yasal ve etik kurallara uygunlukları gibi başlıklar altında bakanlık tarafınca sürekli ve çok sıkı bir denetim ve değerlendirmeye tabi tutulurlar. Organ nakli süreci, hastanın nakil için hazırlanmasından başlayıp, ameliyatını ve ameliyat sonrası yaşam boyu takibini kapsar ve başarılı sonuçlar elde edilmesi için ekip çalışması şarttır.

YURT DIŞINDAN DA HASTALAR GELİYOR

Ülkemizde, kendilerine bağışlanacak bir organ ile hayata tutunmayı, yaşamlarına devam edebilmeyi bekleyen on binlerce hastaya bu üst düzey sağlık hizmetini sunabilmek amacı ile, Türkiye’nin en iyi, en yüksek teknolojisine sahip hastanelerinden biri olan Medipol Üniversitesi Hastanesi bünyesinde, Türkiye’nin karaciğer ve böbrek nakillerinde en deneyimli organ nakli ekiplerinden biri ile Organ Nakli Merkezi 3 yıl önce kuruldu. Hastanemizde, sadece erişkin hastalarda değil, çok daha özel tecrübe gerektiren, yeni doğan döneminden itibaren tüm çocuk hastalarda da karaciğer ve böbrek nakli alanlarında hizmet vermektedir. Hastanemiz bu özellikleri ile kısa sürede sadece Türk vatandaşları için değil, yurtdışından ülkemize iyi sağlık hizmeti almak ve organ nakli olmak için gelen yabancı hastaların da tercih ettiği bir merkez konumuna gelmiştir. Başarının anahtarı daha önce de belirtildiği gibi ekip çalışmasıdır, bu ekipte cerrahların yanında, pediatrik ve erişkin nefroloji, pediatrik ve erişkin 
gastroenteroloji, anestezi, radyoloji, girişimsel radyoloji, yoğun bakım, immünoloji doğrudan yer almakta, diğer branşlar da ihtiyaç durumlarında tam destek sağlamaktadır. Son derece özverili bir çalışma anlayışını gerektiren bu uygulamada hekimlerin yanında hemşirelerin, teknisyenlerin ve yardımcı sağlık personelinin de hastalar için ölümle yaşam arasındaki sınırı belirleyen bu ameliyat ve tedavi sürecinde, yaptıkları işin bilincinde olması, severek, isteyerek, bıkmadan ekip çalışmasının içinde yer alması başarıyı kesin olarak doğrudan etkileyen faktörlerdir.

MERKEZİMİZDE 3 YILDA 300 NAKİL YAPILDI

Merkezimizde bu 3 yıllık süreç içerisinde yaklaşık 300 organ nakli gerçekleştirilmiş olup karaciğer nakillerinde tüm canlı donörden yapılan ameliyatların %46’sını, böbrekte ise %27’sini yurtdışından ülkemize gelerek merkezimizi tercih eden yabancı hastalar oluşturmuştur. Bu hastaların çoğunluğu Libya, Makedonya, Gürcistan gibi yakın komşuluğumuzda yer alan ülkelerden gelmiş olmasına karşılık Almanya, Hindistan gibi daha uzak ülke vatandaşları da ülkemizi ve merkezimizi tercih etmiştir. Organ nakli merkezimizde bu süreçte otuz biri karaciğer, on üçü böbrek olmak üzere toplam kırk dört çocuk hastaya nakil işlemi gerçekleştirilmiş olup bu hastaların da yirmisi yurt dışı hastalarımızdır. Çocuklarda ve hatta küçük bebeklerde de, karaciğer nakli bazı hastalıklar için tek tedavi yöntemidir. Özellikle doğuştan safra yollarının gelişmediği ya da karaciğerin bazı yaşamsal fonksiyonlarını yerine getiremediği genetik hastalıklarda, yeni doğan döneminden itibaren karaciğer nakli gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde organ bağışının son derece yetersiz olması gerçeği çocuk hastalar söz konusu olduğunda daha da çarpıcı hale gelmektedir. Karaciğer nakli veya diğer organ nakillerini bekleyen bebekler ve çocukların ölüm sonrası bağışlanan bir organ ile yaşama tutunma şansları yok denilecek kadar azdır. İşte bu nedenle, çocuk hastaların karaciğer nakillerinde hemen her zaman canlı vericili nakil ameliyatları gerçekleştirilmekte, vericiler genellikle anne ya da biraz daha az oranda baba olmaktadır.

ETİK DEĞERLERDEN ÖDÜN VERMEDEN...

Oldukça yüksek riskli ve karaciğer kanserli pek çok hastanın da ameliyat edildiği Organ Nakli Merkezi’nde, dünyanın en gelişmiş merkezlerinin sonuçlarına 
eşdeğer, karaciğer nakillerinde yüzde 86, böbrek nakillerinde ise yüzde yüzlük başarı oranları sağlanmıştır. Günümüzde ülkemizde hizmet veren çok sayıda organ nakli merkezi bulunmasına karşılık, sadece Türkiye’de değil, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde de aslında organ nakli ile tedavisi mümkün olan kronik organ hastalıkları nedeni ile maalesef hastalar yaşamlarını kaybetmektedir. Gelinen nokta, eskisi ile kıyaslanamayacak düzeyde de olsa, özellikle organ bağış oranları olması gerekenin çok altında, ülkemizin bazı bölgelerinde ise bu oranlar kabul edilemeyecek düzeyde düşüktür. Bu nedenlerle Medipol Üniversitesi Organ Nakli Merkezi, tıbbi tedaviyi uygulamanın dışında sosyal sorumluluklarını da yerine getirmek zorunda olduğunun bilinci ile, bıkmadan, usanmadan, halkı, hastaları hatta diğer alanlarda çalışan sağlık personelini bilgilendirmeye, konunun önemini her ortamda vurgulamaya ve gündemden düşmemesini sağlamaya çalışıyoruz. Bunu yaparken asla ödün verilmemesi gereken nokta ise etik değerlerdir. Özellikle canlı donörlerin kullanıldığı organ nakillerinde, tamamen sağlıklı, hiçbir tıbbi sorunu olmayan kişiler, böbreklerinden biri ya da karaciğerlerinin bir kısmı çıkarılmak üzere ameliyata alınmaktadır. Bu ameliyatlarda birinci amaç donör sağlığının asla riske atılmaması olmalı, bunun dışında suistimale açık bir konu olması nedeniyle etik ve hukuki kurallardan da asla taviz verilmemelidir