Sitede Ara

Diyabet hastalarına oruç reçetesi

Pek çok diyabet hastası Ramazan ayı gelince oruç tutabilecek miyim diyerek endişe duyar. Burada önemli olan doktorunuza başvurmak ve oruçla ilgili sağlıklı bilgiyi ondan almaktır.


Yazın uzun günlerine denk düşen Ramazan ayında tüm oruç tutan bireylere bazı tavsiyelerin yapılmasına ihtiyaç duyulur. Bazı hastalıklar, tutulan oruç ile ilave sağlık problemi oluşmaması için özellikle önemlidir ki bu hastalıkların başında da diyabet gelir. Öncelikli olarak diyabetik hastaların Ramazan ayı başlamadan önce bir doktora başvurup oruç tutup tutamayacağını sormaları gerekir. İlgili branş hekimi hastanın kan şekeri regülasyonu, organ tutulumları, kullanılan ilaçlar, eşlik eden hastalıklara bakarak en uygun kararı verecektir. Hasta doktor kontrolüne gitmeksizin oruç tutarsa organ hasarına yol açacak ve hatta ölüm ile bitecek bir sonuç oluşabilir.

DOKTOR İZNİ ŞART
Peşinen söylemek gerekirse çoklu insülin enjeksiyonu yapan hastaların veya pankreastan insülin salgılatan ilaç alan hastaların oruç tutmasına müsaade edilmez. Sadece bazal insülin kullananları bunlardan ayırmak gerekir. Bazal insülin ve hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) riski olmayan veya çok az olan oral antidiyabetik kullanan hastaların oruç tutmaları mümkün olabilir. Bazı ilaçların hipoglisemi riski ya yoktur veya çok azdır. Bu nedenle bu ilaçları alanlar veya aldığı ilaç eğer uygunsa hipoglisemi yapmayan ilaçla değiştirilen hastalar, kontrollerinde bir olumsuzluk da yoksa doktor izniyle oruç tutabilir. Oruç tuttuğu süre içinde kan şekeri kontrolü sık sık yapılmalı, mümkünse evden çıkmadan serin bir ortamda bulunmalıdır. Kan şekeri durumuna göre tıbben gerekli ise orucun bozulabileceği her zaman akılda tutulmalıdır.

POSALI YİYECEKLER TERCİH EDİLEBİLİR
Tabii iftar ve sahur arasında da yenilen yemeklerin kan şekerini ciddi yükseltmemesi ve diyabetin seyrini kötüleştirmemesi için diyet konusu çok önemlidir. Hastalar, iftar ve sahurda bir anda çok fazla yemek yememeleri konusunda uyarılır ve iftar ile sahur arasına yemeğini yaymaları tavsiye edilir. Oruçlu olmadığı saatlerde bol su içmeleri şarttır. Sahurda tok tutan yiyecekler alması, tersine glisemik indeksi yüksek gıdalardan da kesinlikle kaçınması önerilir. Glisemik indeksi yüksek olan gıdalar kan şekerinin hızla yükselmesine neden olurlar. Bu gıdalar arasında sofra şekeri, reçel, bal, pekmez, hazır meyve suları, pasta, kek, tatlı, çikolata, pirinç pilavı vb. gibi besinler bulunmaktadır. Bu tip yiyecekler yerine glisemik indeksi düşük olan, tok tutan yumurta ve posalı yiyecekler tercih edilir. Suda çözünen posa içeren, elma, greyfurt, portakal, yulaf gevreği, yulaf ezmesi, keten tohumu, fındık, kuru baklagiller ve birçok sebze yanında, suda çözünmeyen posa içeren tam tahıl ekmeği, bulgur, badem vb. tavsiye edilir. Bu posalı yiyecekler mide boşalmasını geciktirir, karbonhidratların sindirimini yavaşlatır ve kan glukoz düzeyinin yükselmesini önler.

AÇ KARNINA EGZERSİZ OLMAZ
Diyet ile birlikte en çok sorulan bir diğer husus egzersiz konusudur. Oruçlu bir hastaya aç karnına egzersiz önerilmez. En uygun egzersiz olan yürüyüş, haftada 5 kez en az 30 dakika olacak şekilde ve iftardan en az 1-2 saat sonra yapılmalıdır. Bir diyabetli hangi egzersizi yapacağına doktoruyla birlikte karar vermelidir. Egzersiz öncesi kan şekeri 100 mg/dl’nin altında veya 250 mg/dl’nin üstünde olmamalıdır. Egzersiz sırasında aktif olarak kullanılacak vücut bölgesine insülin yapılmamalıdır. Örnek olarak yürüyüş yapacaklar veya futbol oynayacaklar bacağa, kolunu kullanacaklar, örneğin cam silecekler, kola insülin enjeksiyonu yapmamalıdır. Sıcakta insülinlerin saklanması konusu da çok önemlidir. Tatile giderken uzun yolculuklarda insülinlerin soğuk zincir kuralları gereğince taşınması gerekir. Hastalar genellikle tatil süresinde yetecek insülinini yanında götürmek istemektedir. İnsülinlerin bagaja verilmeden kendi yanlarında ve özel muhafaza içinde taşınması, yolculuğun sonundaki tatil yerinde insülinin buzdolabının yumurtalık bölmesine derhal konulması halinde 3 ay süre ile o insülinlerin kullanılması mümkün olur. Yolculuklarda hastaların diyabetli olduğunu belirten bir kart taşıması iyi olur. Uzun bir uçak veya otobüs yolculuğu yapılacaksa 2-3 saatte bir yürümelidirler. Hastalar ara öğünleri için yanlarında mutlaka yiyecek bulundurmalıdır. Oruçlu günlerde hastanın kan şekeri 60-70 mg/dl altına veya 200-250 mg/dl üzerine çıkınca ilgili branş hekimine başvurması önerilir. Kısaca diyabetiklerde her hastanın oruç tutup tutamayacağına karar verilmesi ve belki bazı önlemler ile vücudun zarar görmeden oruç ibadetinin yapılabilmesi için konu ile ilgili bir doktorun kontrolünde olmak şarttır.