Sitede Ara

Cilt, mukoza, kas, salgı bezi gibi birbirinden farklı dokulardan oluşan göz kapakları; gözün anatomik bütünlüğünün sağlanması ve görme işlevinin sürdürülmesi açısından hayati önem taşırlar. Göz kapağında karşımıza iyi ve kötü huylu kitleler vücutta deri ile kaplı herhangi bir yerde de görülebilirler. Fakat; gerek kapakların karmaşık anatomisi gerekse tedavisinde uygulanan cerrahi prensipler açısından, vücudun diğer bölgelerinde lokalize cilt lezyonlarından farklıdırlar. Yetersiz veya uygun olmayan tedavi sonucunda ciddi kozmetik, anatomik ve fonksiyonel problemler oluşturmaları; göze, göz yuvasına yüz kemiklerine  ve beyine yayılım yapabilmeleri göz kapak tümörlerinin önemini arttırmaktadır. Bu kitleler yaşla beraber artış gösterip bir kısmı güneş ve çevresel şartlarla ilişkili olup bir kısmı ilişkisizdir. İyi huylu kitleler daha sıklıkla olup kitlenin fazla büyümeden alınması ve basit tekniklerle yaranın kapatılması, alınan kitlenin patolojik incelenmesi genellikle yeterli olmaktadır. Bu kitleler siğil tarzı düzensizlikler veya iyi huylu benler şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu kitleler hızlı büyümezler ve üzerlerinde sıklıkla yara oluşmaz.

Kapak kötü huylu tümörleri en sık bazal hücreli karsinom ve yassı hücreli karsinom adı verilen kötü huylu kitleler şeklinde görülmektedir. Kapak cildinde geçmeyen ve kapanmayan yara, şekil bozukluğu, ülser, kanamalı bölgeler, sivilce gibi kabarıklıklar, renk değişiklikleri şüphe uyandırmalıdır.Uygun ve erken  tedavi yapılırsa gerek genel sağlık gerekse estetik görünüm yönünden tatminkar sonuçlar almak mümkün olmaktadır. Özellikle bazal hücreli karsinom güneşle sıkı ilişkili olup fazla maruz kalan kişilerde yaşla beraber ortaya çıkmaktadır. Hasta uzun süredir olan üstü kanamalı kabuklu bir iyileşen sonra tekrar çıkan yara şeklinde görülür. Tüm vücuda yayılma riski az olsa da bulunduğu yerden derinlere göze ve kemiklere yayılabilir.

Yassı hücreli karsinom ise daha agresif bir tümör olup hızla kapağa ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilmektedir. Kötü huylu göz kapağı kitlelerinin tedavisi cerrahi olup tüm kitlenin çıkarılması, patolojik olarak incelenmesi ve açıkta kalan bölgenin estetik olarak kapatılması olarak sıralanabilir.

Göz kapağı cildinde veya göz içerisinde kitlesel büyüme düzensizlik farkeden hastaların, daha önce göz kapağında beni olan ve son zamanlarda bu bende büyüme damarlanma hisseden hastaların vakit kaybetmeden bir göz uzmanına başvurması önemlidir.

Ameliyet Öncesi Dönem

Kitlenin göz kapağındaki yeri büyüklüğü ve yayılımına göre hastaya ameliyat planlaması yapılır. Bu ameliyat lokal anestezi ile basit bir işlem olabildiği gibi genel aneztezi altında diğer vücut bölgelerinden deri ve kıkırdak alınmasını gerektiren uzun bir işlem olabilir. Hastaya rutin kan tetkikleri yapılır, anestezi alacaksa anestezi doktoru tarafından görülür ve kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsa doktor gözetiminde bu ilaçlar kesilir.

Ameliyat Sonrası Dönem

Hastaya yapılan işlemin alanı ve büyüklüğü ile bağlantılı olarak hasta ameliyat sonrası 1. gün ve hafta kontrole çağırılır. Bazen cilt yaması yapılan hastalarda günlük pansuman veya birkaç gün yatış önerilebilmektedir. Bu dönemde hasta yara yerini ıslatmamalı, sigara kullanmamalı ve doktorunun tavsiye ve önerilerini dikkatle uygulamalıdır. Yapılan ameliyatlarda tek cerrahi ile %80-90 başarı sağlanmakta bazen estetik sorunları giderme adına 2. Cerrahilere ihtiyaç duyulmaktadır.