Sitede Ara

Güneş gözlüğü hastalıktan koruyor

Ultraviyole ışınlarına uzun dönem maruz kalmak katarakt, sarı nokta hastalığı, göz yüzeyinde ve göz kapağı cildinde iyi ya da kötü huylu kitlelere sebep olabilir. Seçilen doğru güneş gözlüğü gözlerinizi bu hastalıklardan korur.

Güneşin insan sağlığı açısından oluşturduğu başlıca tehlike barındırdığı ultraviyole ışınlardan kaynaklıdır. Birçok insan ultraviyole ışınların ciltte oluşturduğu zararlı etkilerden haberdarken göz üzerine yaptığı etkilerden habersizdir. A-B ve C olmak üzere üç tip ultraviyole ışın vardır ve bunlardan ultraviyole-C ozon tabakası tarafından emilmekte ve insan sağlığı açısından herhangi bir tehdit oluşturmamaktadır. Bununla birlikte ultraviyole-A ve ultraviyole-B’nin göz ve görme sağlığı üzerine uzun ve kısa dönem olumsuz etkileri mevcuttur. Ultraviyole ışınlara kısa sürede aşırı dozda maruziyet gözlerde batma, yabancı cisim hissi, sulanma, bulanık görme, ışık hassasiyeti ile giden halk arasında ‘kar körlüğü’ olarak bilinen tabloya yol açabilir. Uzun dönem düşük doz maruziyet ise katarakt, yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı), göz yüzeyinde ve göz kapağı cildinde iyi ya da kötü huylu kitlelere sebep olabilmekle birlikte alerjik göz hastalıklarını da tetikleyebilir. Geniş çeperli şapka ve başlık kullanımı göze gelen ultraviyole ışınlarını ancak %50 oranında azaltabilmektedir. Bu nedenle güneş gözlükleri aksesuar özellik taşımanın yanı sıra gözü ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden korumada büyük yer tutarlar. Günümüzde artık göz sağlığı açısından küçük yaşlardan itibaren güneş gözlüğü kullanımı önerilmektedir. Normal şartlarda insan gözü parlak ışıkta göz bebeğini küçülterek ışığa karşı doğal bir koruma sağlamaktadır. Biz görünen ışığı kesen ama ultraviyoleye karşı koruma sağlamayan bir güneş gözlüğü taktığımızda göz bebeği karanlığın etkisiyle daha fazla açılacak bu da daha yüksek oranda ultraviyole ışınına maruz kalmamıza yol açacaktır. Bu nedenle ultraviyole filtre özelliği olmayan sadece koyu renk camlı güneş gözlükleri kesinlikle kullanılmamalıdır. Gün içinde 10-16 saatleri arası ultraviyole miktarının en yüksek olduğu saatlerdir. Ayrıca, karda, kumda, deniz kenarında ultraviyole ışınların etkisi daha fazla olmaktadır. Deniz seviyesinden yükseklere çıkıldıkça (dağlarda vs.), enlem derecesi düştükçe yani ekvatora yaklaştıkça ve dış ortamda kalma süresi arttıkça ultraviyole artacaktır.

ÇOCUKLARA POLİKARBON CAM

İlkbahar ve yaz ayları ultraviyole ışınların daha yoğun olduğu aylarken, sonbahar ve kış aylarında yoğunluğu azalır. Açık renkli cilt ve göz yapısına sahip kişiler bu mevsimlerde daha fazla risk barındırırlar. Öte yandan güneş tutulmasının çıplak gözle izlenmesi gözde kalıcı ve ciddi hasara yol açabilmektedir, buradaki zararlı etki ultraviyole ışınlardan ziyade termal etki ile gerçekleşmektedir ve güneş gözlüklerinin bu zararlı etkiden koruma özellikleri bulunmamaktadır. Çocuklar birçok yetişkinden daha fazla açık alanda vakit geçirdiğinden ve çocukların lens yapısı yetişkinlere göre ultraviyole için daha az koruma sağladığından çocuklarda da güneş gözlüğü kullanımı gereklidir. Özellikle de alerjik konjonktiviti olan çocuklarda güneşten korunma alerjinin tetiklenmemesi için büyük önem arz eder. Çocuklarda da gözlük seçimi yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ultraviyole ışınlara karşı %99-100 koruma sağlamasıdır. Özellikle kırılmaya karşı en dayanıklı olma özelliği gösteren polikarbon camlar tercih edilebilir.

NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

 - Güneş gözlüğü tercih edilirken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ultraviyole ışınlarını blokaj derecesidir. Güneş gözlüklerinin ultraviyole-A ve ultraviyole-B ışınlarını %99-100 oranında bloke etmesi gerekmektedir. Gözlük satın alırken ‘%99-100 oranında ultraviyole blokajı vardır’ ifadesini içeren sertifikaya sahip olup olmadığına mutlaka dikkat etmek gerekmedir. Bazı firmalar bunu ‘400 nm’ye kadar ultraviyole blokajı vardır’ şeklinde de ifade edebilirler. - Cam rengi ve koyuluğunun ultraviyole blokajı ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Gri ve yeşil renkli camlar renklerde en az değişikliğe yol açarlar. Kahverengi camlar ise kontrast ve derinlik algısının en iyi olduğu camlardır ama renklerde bozulmalara yol açarlar.  Karda kullanım için en uygun cam rengi mavidir. Orta koyuluktaki camlar günlük kullanım için yeterlidir fakat çok parlak ışıkta bulunulması gereken durumlarda daha koyu renkli camlar tercih edilebilir. - Polarize camlar daha iyi ultraviyole blokajı sağlamamakla birlikte yüzey yansımalarını önleyerek daha net bir görüntü kalitesine yol açarlar. Bu durum özellikle sürüş esnasında büyük konfor sağlar. - Kaliteli güneş gözlüğü camlarının görüntüde hareketlenmeye ve düzensizliğe yol açmaması gerekir. Bunu test etmenin bir yolu bir gözü kapatarak gözlük belli bir mesafede tutulur ve fayans gibi dikdörtgen şekilli bir nesneye bakılır. Gözlük yukarı aşağı, sağa sola hareket ettirildiğinde çizgilerde eğrilme, hareketlenme olmaması gerekir aksi halde cam uygun üretilmemiştir. - Lensler üzerine yapılan ayna kaplamalar göze gelen ışın miktarını azaltmakla birlikte ultraviyole ışınlardan korunma üzerine bir etki sağlamazlar. - Çerçeve seçiminde gözlüğün yüze iyi bir şekilde oturmasına ve özellikle çerçeve kenarından yansıyabilecek ışınların göze gelmemesine dikkat etmek gerekir. Yeterince büyük ve gözleri çevreleyen modeller daha iyi koruma sağlayacaktır. - Yukardan aşağıya doğru rengi açılan camlar özellikle gökyüzünden gelen ışınları daha fazla engelleyerek alt tarafta daha açık bir görüntü sağlarlar. Bu özellikle araç kullanırken daha konforlu bir görüş sağlar. Çift gradyanlı camlar ise altta ve üstte daha koyu ortada daha açık bir alan barındırırlar. Bu özellik yüzeyden olacak yansımaları da engelleyeceğinden kar ve deniz üzeri yapılan aktivitelerde daha kaliteli görüş sağlarlar. - Göze zararlı olduğu düşünülen mavi ışınlardan korunma özelliği özellikle amber renkli camlarda mevcuttur. - Fotokromik camlar parlak ışıklı ortamlarda kendiliğinden koyulaşan daha düşük ışık yoğunluklu ortamda ise kendiliğinden rengi açılan camlardır. Camın renginin koyulaşması yarım dakika gibi kısa bir sürede olurken, renginin açılması beş dakikayı bulabilmektedir. Fotokromik camlar iyi ultraviyole koruması sağlamakla birlikte farklı ışık koşullarına adaptasyonu zaman alabilmektedir.

OP.DR. FUNDA DİKKAYA