Sitede Ara

Kadın kalbi erkeğinkinden farklı

Lafın gelişi diyoruz sanmayın. Kadın kalbi erkeğinkinden farklı çalışıyor. Peki nedir bu farklar? Medipol Mega Üniversite Hastanesi doktorlarından Yrd. Doç. Dr. Sinem Çakal ile konuştuk.


Son yıllarda cinsiyet ilişkili kalp damar hastalıklarıyla ilgili çalışmalar hız kazanmış olup Avrupa Kalp Cemiyeti ve Türk Kardiyoloji Derneği ‘Kadın Kalbinde Kırmızı Alarm’ başlıklı kitapçıklar yayınlayarak kadın kalp hastalıklarına özellikle dikkat çekmektedir. 

  • Kadınlarda Kalp ve Damar Hastalıkları Riski: Kemik erimesi ve kanserler birlikte değerlendirildiğinde bile dünyanın çoğunda, kalp ve damar hastalıkları kadında en sık ve en önemli ölüm ve sakatlık nedenidir. Kalp ve damar risk faktörlerinin tanınması, taranması ve kontrolü, koruyucu stratejiler geliştirilmesi önemlidir. Fakat maalesef bu konuda kadınların farkındalıkları ve tarama programlarına katılma sıklıkları erkeklere göre daha düşüktür.
  • Hipertansiyon, Şeker Hastalığı, Yüksek Kolesterol: Gebelik dönemi hariç, yüksek tansiyon hastalığı açısından kadınlarla erkekler arasında fark yoktur. Şeker hastalığı olan kadınlarda, menopozdan bağımsız olarak kalp krizi, damar tıkanıklığı riski 4-6 kat artmıştır. Şeker hastalığı olan erkeklerde ise bu risk sadece 2-3 kat artmaktadır. Şeker hastası olan kadınlar kalp krizi geçirdiklerinde, ölüm riskleri erkeklere göre çok daha yüksektir. Kadınlarda obeziteye bağlı kalp hastalığı, erkeklere göre daha sık görülmektedir.
  • Kalp Damar Tıkanıklığı: Kalp damar hastalıkları kadınlarda daha çok menopoz sonrası görülmekte, erkeklere göre 10 yıl sonra ortaya çıkmaktadır. Bunun nedeni; yumurtalık hormonlarının hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi ve obeziteye karşı koruyucu olmasındandır. Kadınlarda erkeklere göre daha ileri yaşarda görüldüğü için kalp krizi semptomları diğer hastalıklar nedeniyle maskelenebilir. Üstelik kadınlarda sessiz damar tıkanıklığı, fark edilmemiş kalp krizi oranları erkeklere göre daha fazladır. Bazı tanısal test ve girişimler, hastalığı ön görmede kadınlarda yetersiz kalabilmekte, göğüs ağrısı tanımları kadınlarda daha farklı olabildiği için hekimler tarafından koroner anjiyografi kadınlara daha az oranda yapılmakta, damar tıkanıklıkları kadınlarda daha fazla atlanmaktadır. Kadınların sürekli ilaç kullanımlarının erkeklerden daha düşük olduğu saptanmıştır. Koroner hastalığı saptanmış kadınlarda benzer özellikleri olan erkeklere göre daha az oranda girişimsel tedavi uygulanmaktadır. Damar tıkanıklığı olan kadınlarda, bir yıllık izlemde erkeklere göre 2 kat daha fazla ölüm veya ölümcül olmayan kalp krizi görülmektedir. Balon ve stentleme işlemlerinin başarı oranı kadın ve erkeklerde benzerdir. İlaç kaplı stentlerin damarın tekrar tıkanmasını önleme etkileri kadın ve erkeklerde benzerdir. Stentleme sonrası kullanılan ilaç yan etkileri kadınlarda daha fazla görüldüğünden, kadınlarda medikal tedaviyi erken sonlandırma erkeklere göre daha fazladır. Bu durum, yapılan stentleme işleminin başarısından bağımsız olarak stentlerin tıkanma ihtimalini artırmaktadır. İşleme ve ilaçlara bağlı kanama oranları kadınlarda daha fazladır. Kalp yetersizliği ve kalp damar tıkanıklığı genç yaşta, erkeklerde sık görülürken, 75 yaşından sonra kadınlarda daha sıktır.
  • Gebelik: Gebelik tansiyonu ve gebelik diyabeti olan kadınlar ileriki yıllarda artmış kardiyovasküler hastalık riski taşırlar. Bu hastalar kalp damar hastalıkları açısından izleme alınmalıdır. Gebelikte kan volümü arttığı için, gebelik var olan kalp yetersizliğinin artmasına yol açar. İleri derecede kalp yetersizliği olan kadınların gebe kalmaları oldukça risklidir ve hayatı tehdit edebilir. Üstelik kalp yetersizliği tedavisinde kullanılan ilaçların çoğu gebelikte kesilmektedir.
  • Sigara Alışkanlığı: Sigara içen kadınlarda kalp krizi ve damar tıkanıklığı riski, benzer oranda sigara içen erkeklere göre çok daha yüksektir. Özellikle sigarayla birlikte doğum kontrol hapı kullanan 35 yaş üstü kadınlarda kalp damar hastalıkları riski ve kalp krizine bağlı ölüm riski oldukça yükselmektedir.
  • Aspirin: Hiçbir şikâyeti olmayan hastaların damar hastalığından korunmak için aspirin kullanmasına dair net bir veri yoktur. Kalp damarı, bacak damarı ve beyin damarı tıkanıklıklarında hem erkek hem de kadınlarda aspirin kullanımı önerilmektedir. Sonuç olarak; kadınlar özellikle menopoz sonrasında kalp kontrollerini düzenli olarak yaptırmalı, düzenli beslenmeli, sigarayı bırakmalı, tempolu yürüyüş yapmalı, tansiyon, şeker ve kolesterol değerlerini düzenli aralıklarla kontrol ettirmelidirler. Hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterolü olan hastaların, ailesinde erken yaşta kalp krizi öyküsü bulunan, sigara içen kadınların kalp hastalığı riski yüksektir. Bu grup kadınlar menapoz öncesi dönemde de mutlaka düzenli aralıklarla kalp kontrolü yaptırmalıdırlar. Kadın kalbi değerlidir. Kırmayalım...