Sitede Ara

Rektal kanama (makattan kan gelmesi) ihmal edilmemesi gereken bir durumdur. Kanama fark edildiğinde hemen genel cerrah ya da gastroenteroloji uzmanına başvurmak gerekir.

Bir gün her zamanki gibi tuvalete gidiyorsunuz, temizlenirken bir baktınız ki kanamanız mevcut. Ne yapmamız gerekiyor, umursamamak mı, yoksa bir an önce sebebini mi araştırmak mı? Rektal kanamaya sebeb olan bazı hastalıklar yaşam konforumuzu bozarken bazı hastalıklar yaşamınızı tehdit edebilir. Maalesef toplumumuzda perianal bölge (makat ve çevresi) muayenesi erkek ve kadınlarda utanmaya sebep olduğu için hastalar kendi kendilerine çare aramakta ve bazen hayatı tehdit eden hastalıklarda tanının geç konulmasına sebeb olmaktadırlar. Vücudumuzda çeşitli atıkları atmak için yollar vardır. Bunlardan meydana gelebilecek her türlü kanama normal değildir. İdrar, vajinal veya rektal yoldan ya da ağızdan gelen her türlü  kanamada sebepler basit olabileceği gibi çok ciddi ve hepimizi korkutan kanserin de habercisi olabilir. Kanamayı çeşitli şekillerde görebiliriz. Tuvalet kağıdında lekelenme, dışkı ile bulaşık, tuvalet sonrası damlama ya da makattan fışkırır tarzda belirgin olabileceği gibi bizim fark etmeyeceğimiz şekilde sinsi de olabilir. Ta ki biz kansızlıktan halsiz düşene kadar. Rektal kanamaların her yaş gurubunda çeşitli sebepleri vardır. Tüm makat kanamalarının yaklaşık %4’ünde kanser saptanmıştır.

BİR GENEL CERRAHA BAŞVURULMALI

Bebeklik ve çocukluk yaşlarında sebep ishaller, kabızlığa bağlı ufak çatlaklar, doğuştan kaynaklanan polipler, hemoroid, meckel divertüküli olarak adlandırılan bağırsak anamolisi olabileceği gibi hayatı tehdit eden, bağırsakların birbirinin içine girmesi de sayılabilir. Bu yaşlarda kanser hastalığı düşünülmez. 18-50 yaş arasında ise sebep genellikle hemoroid (basur), anal fissür (makat çatlağı) ve fistül hastalıklarıdır. Yine bu yaşlarda bağırsağın romatizmal hastalığı olarak adlandırabileceğimiz crohn ve 
ülseratif kolit gibi hastalıklar makat kanamalarına sebep olabilirler.  Kalın bağırsağımızda meydana gelen polipler de bu tarz kanamalara sebep olurlar. Genetik geçişli kanserle de bu yaşlarda karşılaşabilmekteyiz. Yaş ilerledikçe (50-70’li yaşlarda); bu sebebler bizi biraz daha endişelendirmekte, sebepler daha çok hayatı tehdit eder hale gelmektedir. Yine bu yaşlarda yukarıda saydığımız sebepler kanamaya yol açabileceği gibi yaşla beraber artan kolon rektum kanserleri daha sık görülmeye başlar. Az lifle beslenmeye bağlı olarak daha sık rastladığımız kolon divertiküler hastalığı da kanamaya sebep olabilmektedir. Yaşlılık döneminde (70-90 yaş aralığında) erişkinlerde görülen hastalıklara ek olarak bağırsakların damarsal bozukluklarından kaynaklanan arteriovenöz malformasyonlar ön plana çıkmaktadır. Hastalara çeşitli nedenlerle verilen kan sulandırıcı olarak tabir edilen çeşitli ilaçlar da kontrolsüz kullanıldığında makattan kanamaya sebeb olurlar. Peki, tanıya nasıl varacağız? İlk olarak yapmamız gereken muayene konusundaki tabularımızı yıkıp hemen bir genel cerrahi veya gastroenteroloji doktoruna başvurmak olmalı. Muayene sırasında utanmanıza ve korkmanıza  hiç gerek yoktur. Bütün doktorlar  sizin endişelerinizi bilir ve eğitimlerini bu yönde almışlardır. Makat bölgesinin muayenesi sırasında da canınız acımamaktadır. Muayene tamamlandıktan sonra yaş grubunuza ve doktorun sizden aldığı bilgiler eşliğinde bir ileri aşamaya geçilebilir.

KOLONOSKOPİ HER HASTAYA GEREKLİ Mİ?

Maalesef hastaların bir diğer korkusu ise kolonoskopi yaptırmak. Kolonoskopi, kalın bağırsağın tamamının ve gerektiğinde ince barsağın son kısmının yumuşak ve bükülebilir, 8-9 mm kalınlığındaki ucunda kamera ve ışık kaynağı olan bir cihazla incelenmesidir. Bu yöntemde hem hastalıkların teşhisi hem de gerekirse bağırsak poliplerinin tedavisi yapılabilmekte, bazı hastalıkları tanımlamak için de bağırsak duvarından ekmek kırıntısı büyüklüğünde parçalar alınarak patolojik incelenme yapılmaktadır. Bazı durumlarda kalın bağırsağın tamamını değil de, son 50-60 cm'lik kısmını inceleyecek rektosigmodieskop işlemi yapılmaktadır. Bu işlemler sedasyon yani uyku hali verilerek  ve bazen anesteziden yardım alınarak uygulanmaktadır. Ağrı, çok az ya da hiç olmamaktadır. Hastada kanama sebebi olabilecek herhangi bir belirti (basur, çatlak, fistül vb.) saptasak bile kanser öncüsü lezyonlar veya kolon kanserini dışlamadan tedaviye yön vermemiz doğru olmaz. Bir insanda aynı bölgede aynı anda birkaç hastalık olabilir. Yani hemorod ve kanser bir arada olabilir. Bu durumda mutlaka hastanın endoskopik incelemeye alınması gerekmektedir. Böylece erken yakalanan kanser öncüsü bir lezyon veya kolon  rektum kanseri kişinin sevdikleri ile daha fazla zaman geçirmesine ve kanserden kurtulmasına vesile olacaktır.