Sitede Ara

{%= Interview.Title %}

Doğru Ses Kullanımı İçin Neler Yapmalıyız?


Ses, insanın hayatında konuşmak, duymak, iletişim kurmak için ihtiyaç duyduğu en önemli nimetlerin başında geliyor. Acaba sesimize bakmayı ve onu doğru kullanmayı biliyor muyuz? Konuşurken zorlayarak ses çıkarmaktan kaçınmalısınız. Kurmaya çalıştığınız çok uzun cümleler tükenmek üzere olan yetersiz nefesle ses çıkarmanıza sebep olur. Sesinizi dinlendirin. Öğretmenlik, müzisyenlik gibi  mesleği icabı çok konuşmak veya sesini kullanmak zorunda kalanların yerli yerinde ve aşırıya kaçmadan  bunu yapmaları gereklidir. Boğaz temizleme, öksürük vs. gibi davranışlar ses tellerinizi tahriş edip yıpratır ve sesinize zarar verebilir. Oysa birkaç yudum su içmek çok daha sağlıklı bir yol. Düzenli su için. Gün boyu su içmeye çalışmak sesiniz için faydalı olacaktır. Sigara  kullanmayın ve böyle ortamlarda bulunmayın. Çay, kahve gibi içecekler, ses tellerinizin kurumasına ve  balgam artışına sebep olabilir. Uyku da çok önemli  bir tedavi aracıdır. Uykusuzluk, seste yorgunluğa ve ödeme sebep olarak ses kısıklığına yol açar. Midedeki asidin gırtlağa kadar yükselmesiyle oluşan reflü,  ses tellerinde hasar meydana getirir. Bu sebeple reflü tedavisi ihmal edilmemelidir.  Alerji ve nezle ilaçlarını doktor tavsiyesi olmadan kullanmamak gerekiyor. Mentollü nefes açıcılar, şekerler ve pastiller ses tellerinizin kurumasına yol açabileceğinden mümkün olduğunca uzak durmaya gayret etmelisiniz. Son olarak düzenli ses egzersizleri yapmakta da fayda vardır. 


Ses Hastalıklarında Doğru Tanı Nasıl Koyulur?

Doğru tanı için bir Kulak Burun Boğaz Uzmanının ses tellerinizi endoskop ile görüntülemesi gerekmektedir.  Ses kıvrımları, ses çıkarma sırasında erişkin erkeklerde saniyede ortalama 100-140 kez, kadınlarda 200-240 kez titreştiği için bu yapıları görebilmek için özel aletlere ihtiyaç duyulur. Bunu sağlayan ışık teknolojisine stroboskopi adı verilir. Stroboskopik ışık kaynağı altında yapılan ses muayenesi (videolaringostroboskopi), tanı için altın standarttır. Bu sayede, basit muayene yöntemleri ile elde edilemeyen birçok bilgiye ulaşılabilir ve doğru tanı koyulabilir.

Ses Kısıklığının Başlıca Nedenleri Nelerdir? 

 

  • Ses kısıklığına sebep olabilecek hastalıklar arasında şunlar sayılabilir:
  • Enfeksiyonlar 
  • Ses tellerinde nodül, kist veya polip gibi iyi huylu kitleler
  • Ses teli felci
  • Geniz akıntısı
  • Reflü
  • Gırtlak ve çevresindeki dokuların tümörleri
  • Psikolojik sebepler
  • Yanlış ve uygunsuz ses kullanımları (bağırma, çığlık, şiddetli ağlama ve öfke durumları)

Sigaraya Bağlı Gelişen Ses Hastalıkları Var Mıdır?

Reflü, enfeksiyon gibi pek çok ses bozukluğuna zemin hazırlar. Ancak en önemlisi gırtlak kanserinin en önemli sebebidir.

Ses Hastalıklarına En Sık Yol Açan Hastalıklar Nelerdir?

Ses hastalıkları organik ve fonksiyonel nedenler olarak iki ana grupta sınıflanabilir. Organik nedenler, ses kıvrımlarında nodül, polip, kist, oluk (sulkus), beyaz ve kırmızı lekelenmeler, granulom, reflü, felç ve kanser gibi bazı örneklerini sıralayabileceğimiz rahatsızlıklardır. Fonksiyonel nedenler ise ses kıvrımları ve kulak burun boğaz muayenesinde görsel bir sorun saptanmayan ancak bireyin ilgili yapılarını kullanması ile ilgili sorun belirlenen durumları ifade eder.

Reflü Ses Hastalıklarını Tetikleyebilir Mi?

Çocukluktan itibaren görülen ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen reflü toplumda yaygın olarak görülen hastalıklardan biridir. Özellikle stresli işlerde çalışan, hareketsiz kalan, yoğun olarak kahve ve çay tüketen, yanlış beslenen ve gece geç saatte yemek yeme alışkanlığı olan bireyleri etkilemektedir.  Reflü larenjiti; ses kısıklığının yanı sıra, boğazda yanma, gıcıklanma, takılma-yabancı cisim hissi, boğazda yapışkan sıvı birikimi ve kuru gıcık öksürüğü gibi şikayetlerle kendini belli eder. Reflüye bağlı olarak ses tellerinin altından aşağı doğru uzanan ödem yani doku şişmesi, gelişimi veya ses tellerinde boylu boyunca oluşan ödem gelişimi olabileceği gibi ödeme bağlı olarak da ses tellerinin hemen altında yalancı oluk oluşmasına yol açabilir. Ek olarak  ses tellerinin arka bölümünde tomurcuk şeklinde doku gelişebilir. Reflü yüzünden gırtlağın içinde ve çevresinde kalın, yapışkan salgı gelişmesi ve birikmesi olur.

Ses Hastalığının Sadece Ses Terapisi ile Tedavi Edilebilmesi Mümkün Müdür?

Hayır, pek çok ses bozukluğunun tedavisinde cerrahi yöntemler kullanılmakla birlikte bazı ses bozukluklarının tedavisi ise sadece ses terapisiyle yapılabilmektedir.

Ses Hastalıklarının Tedavisinde Cerrahi Yöntem Kullanılmakta Mıdır?

Evet, gerek endoskopik gerek ise açık cerrahi teknikleri kullanılarak ses hastalıklarının cerrahi tedavisi mümkündür.

Sesi ile İlgili Sorunu Olan Kişi Kime Başvurmalıdır?

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilmelidir.

Ses Teli Felci Solunum Problemlerine Yol Açar Mı?

Tek taraflı ses teli felci solunum problemlerine yol açmaz iki taraflı ses teli felçleri solunum problemine yol açabilir ve acil cerrahi müdahale gerektirebilir.

Ses Hastalıkları Tedavisinden Sonra Seste Bir Değişiklik Olur Mu?

Olumlu yönde bir değişiklik beklenir.

Nodüller ve Poliplerin Oluşma Sebebi Nelerdir?

Nodüller ve polipler ses tellerinin orta bölümünde oluşan ve en sık görülen iyi huylu oluşumlardır. Polipler, nodüllere göre içi sıvı dolu oluşumlardır. Boğuk ses, zorlamalı ses ve çabuk yorulma hem nodülün hem de polibin tipik belirtileridir. Nodül ve polip, konuşma ya da şarkı söyleme sırasında oluşan sesin zorlanmasına yani ses teli travmasına bağlı olarak oluşmaktadır. Sigara ve alkol kullanımı, kafein, alerji, reflü, zararlı kimyasallara maruz kalma gibi faktörler de nodül ve polip oluşumunda etkili olmaktadır.

Ergenlik Döneminden Geçişte Ses Değişikliği Hakkında Bilgi Verebilir Misiniz?

Ergenlik döneminde özellikle erkek çocuklarında oluşan gırtlak yapısında veya işleyişinde bir sorun olmamasına rağmen sesin kalınlaşmayıp ince kalmasına neden olan psikojenik bir ses bozukluğudur. Hormonal değişikliğe bağlı olarak kalınlaşan ses rengini beynin garipsemesi yüzünden kişi eski sesini değiştirmek istemez. Birey ince, metalik ve inişli çıkışlı bir ses rengine sahip olur. Bu değişiklikler erkek çocuklarında kız çocuklarına oranla çok daha belirgindir. Ergenlik döneminde ortaya çıkan, tedavi edilmediği takdirde ileri yaşlara kadar devam edebilen ses frekansının anormal düzeyde olması, ses kırılmaları ile karakterize edilen bir ses bozukluğudur. Bu hastalarda genelde ses teli muayenesinde anatomik ve fizyolojik bir bozukluk bulunamaz. Bu durum nadir görülen bir problem değildir. Bu hastalar genellikle alay konusu olmaktan, telefonda cinsiyetlerinin anlaşılmamasından duydukları rahatsızlıktan dolayı doktora başvururlar.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi
Prof. Dr. Tolga Kandoğan
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı 
16 Nisan 2019