Sitede Ara

Pandemide ‘şuursuz diş sıkma’ oranı arttı

Esenler Medipol Üniversitesi Hastanesi Periodontoloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Begüm Alkan, halk arasında diş sıkma olarak bilinen bruksizmin, pandemi döneminde artan günlük stresle, görülme sıklığının da arttığına dikkat çekti. Dr. Alkan, tıbbi olarak ‘bruksizm’ denilen ‘şuursuz diş sıkma’nın, vücudun herhangi bir şeyden rahatsız olduğu durumlarda ortaya çıktığını belirterek “Bruksizm genellikle, diş aşınmalarıyla sonuçlanır. Ekstrem durumlarda da çene eklemi bozuklukları, baş ağrıları ve yüz asimetrilerine sebep olarak ciddi bir sağlık sorunu haline gelir. Amerikan Dişhekimleri Birliğinden yapılan bir açıklamada; pandemi sürecinden geçilendiği bu yaklaşık son 6 ayda anksiyete ve depresyon artışıyla ilişkili bağlantılı olarak bruksizme bağlı diş ve çene şikayetlerinde de salgın niteliğinde bir artış olduğu bildirilmiştir” dedi.

“REKABETÇİ KİŞİLER UYANIKKEN DE DİŞ SIKIYOR”

Bazı insanların uyanıkken, bazılarının ise uyurken diş sıktığına dikkat çeken Dr. Alkan, şöyle devam etti: "Uyanık bruksizm genelde, kişi bir işe derinlemesine konsantre olurken veya bir olaya odaklı düşünürken, tik olarak ortaya çıkar. Bu bireyler genelde yüksek stresli ortamlarda çalışan rekabetçi kişiliğe sahiptir. Eğer gün boyu sürüyorsa, hastalık boyutundaki anksiyete, öfke ve gerginliğin belirtisidir. Uyku bruksizmi ise, günlük strese yoğun maruziyetin yanında, bir de, uyku bozukluklarıyla ilgilidir ve uykuda konuşma, huzursuz uyuma, horlama, uyku felci, veya uyku apnesi gibi rahatsızlıklar da birlikte görülebilir. Uyanık bruksizme göre daha az görülür; ancak etkileri daha travmatiktir. Kişi uyuduğu süre boyunca değil ara ara dişlerini sıkar,, çeneler yaklaşık 35 kg/kuvvet uygulayar ve kişi ne kadar diş sıktığından tamamen habersizdir. Bu faktörler, hastalığın sonuçlarını ağırlaştırır”

BAŞ AĞRISIYLA UYANMAYA DİKKAT

Dr. Alkan, "Aşırı sigara ve alkol, kafein tüketimi, kokain gibi uyuşturucular ve seçici serotonin geri alım inhibitörü ilaçların kullanımları bruksizm riskini artırır. Ayrıca, gastro-özofageal reflü bozukluğu, epilepsi, Parkinson hastalığı, demans ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi hastalıklarla da ilişkilidir" dedi ve ekledi: "Diş sıkma nörolojik bir sorundur ve tüm mekanizması halen aydınlatılmamıştır. Net nedeni belli olmasa da, hem fiziksel hem de zihinsel sağlıkla  bağlantısı vardır. İşin ilginç tarafı, hastalar çoğunlukla diş sıktıklarının bilmezler; ve ancak bir profesyonel tarafından uyarılırlarsa bunun farkına varırlar. Ağız içi belirtileri; dişlerde açıklanamayan kırıklar, aşınmış hasas dişler ve/veya yanak içinde beyaz çizgi oluşumudur. Hastaların şikayetleri arasında baş ağrısıyla uyanma, yüz/kulak/çene ağrısı veya yorgun uyanma bulunur"

SAKIZ ÇİĞNEMEKTEN KAÇININ, PLAK KULLANIN

Bruksizm tedavisinde en önemli unsurun, diş hekiminin doğru soruları sorarak hastaya doğru teşhisi koyabilmesi olduğunu belirten Dr. Alkan, şu bilgileri verdi: "Yalnızca dişleri tedavi etmek ve hassasiyeti geçirmek hiç bir işe yaramaz. Hastanın günlük stresini azaltacak önerilerde bulunmak, terapiste/psikiyatriste sevk etmek, uyku merkezine yönlendirmek ve bu rahatsızlıkla ilgili farkındalığını sağlamak öncelikler olmalıdır. Bunların dışında, geceleri dişleri korumak için plak takmak çeneler arası teması önlemek ve gıcırdatma seslerini azaltmak için faydalıdır. Botoks enjeksiyonları, kas kasılmalarını sınırlamanın başka bir yoludur ve şiddetli vakalarda hayat kalitesini artırıcı yönde etkinlik gösterir. Semptomları rahatlatmak için sakız çiğnemekten ve sert gıda tüketiminden kaçınılabilir, baş/boyun/yüz egzersizlerine ağırlık verilebilir. Malesef, bruksizmi tamamen ortadan kaldıran veya iyileştiren bir tedavi yoktur, ancak semptomatik yaklaşımlarla ataklar azaltılabilir ve diş/çene hasarları sınırlandırılabilir"


03 Ekim 2020, Cumartesi