Sitede Ara

Alt ve üst çenelerin uyumsuzluğu ile ortaya çıkan, yüz oranlarını bozan ve kişinin yemek yemesini zorlaştıran durumlarda ortognatik cerrahi operasyonu ile yüzde altın oran korunmuş olur.



Eski Mısır ve Yunanlılar tarafından keşfedilip mimari ve sanatta kullanılan altın oran bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal oran bağıntısıdır. Rönesans sanatçıları altın oranı tablolarında ve heykellerinde denge ve güzelliği elde etmek amacıyla sıklıkla kullanmışlardır. Örneğin Leonardo da Vinci, Son Yemek adlı tablosunda, İsa’nın ve havarilerin oturduğu masanın boyutlarından, arkadaki duvar ve pencerelere kadar altın oranı uygulamıştır. Leonardo da Vinci’nin günlüklerinin birinde bulunan, insan ve doğayı birbiriyle ilgilendirme- bütünleştirme çalışması için bir dönüm noktası kabul edilen ve insan vücudundaki oranları gösteren Vitruvius Adamı çalışması ile altın oranlar insan vücudunda da fark edilmiştir. Altın oran çene yüz bölgesinde hatta dişlerde bile mevcuttur. Çene-yüz bölgesi de değerlendirilirken altın orana bakılmaktadır. Altın oranlar değiştiğinde insan gözü bunu normalin dışında, estetik olmayan ya da çirkin olarak algılar ve bu algıyı düzeltmek için bazı operasyonlar gerekebilir. Bunların başında çenelerin uyumsuzluğu ile ortaya çıkan, yüz oranlarını bozan ayrıca kişinin yemek yemesini zorlaştıran bu durumun düzeltilmesi için yapılan ortognatik cerrahi operasyonu gelir. Bu operasyonlarla mevcut çiğneme bozuklukları dişlerin karşılıklı gelmesiyle düzelir. Diş ve çene ilişkileri düzelince bunu yumuşak dokular da bire bir takip ederek doğal bir görüntüye kavuşurlar.

BURUNDA ESTETİK AMELİYATA GEREK KALMAZ
Aşağıda ortognatik cerrahi işlemlere verilen örneklerden birincisinde üst çene ilerletilerek buruna destek sağlanmış ve burun ucu yukarı hareket ederek estetik burun ameliyatına gerek kalmamıştır. Hastanın burun solunumu da rahatlamıştır. Ağızda daha fazla yer oluşması nedeniyle dil hareketleri kolaylaşmış ve hastanın konuşmasını olumlu etkilemiştir. Üst dudak dolgunlaşmış, dudağın kırmızı çizgisi belirginleşmiş, güldüğü zaman görünmeyen dişleri ile oluşan yaşlı görünüm işlem sonrası giderilmiş, hasta daha genç bir görünüm ve daha doğal bir gülüşe sahip olmuştur. İkinci hastamızda da görüldüğü gibi ortognatik cerrahiyle alt ve üst çenede sadece fonksiyon düzeltilmeyip aynı zamanda yüz estetiğine de olumlu katkılar sağlanmaktadır. Üst dudak kısalığı ve alt çenenin ileride olmasından dolayı dudaklarını kapatamayan hastada, çift çene ameliyatı ile çeneler istenen konuma getirildi. Çenelerin ideal konumu getirilmesiyle yüzün profil görünümünde olumlu yönde dramatik bir değişiklik olmuştur.