Sitede Ara

Mide küçültme ameliyatları hızla yaygınlaşıyor ve bilinirliği artıyor. Medipol Üniversitesi Hastanesi de bu alanda çok başarılı ameliyatlara imza atıyor. Hayatlarını tamamen değiştirme kararı alan ve mide küçültme operasyonu olan Medipol ailesi çalışanlarıyla söyleşiler gerçekleştirdik, mide küçültme ameliyatının detaylarını onlardan öğrendik! Gördük ki hepsi, başta korktukları bu ameliyat sayesinde artık hafiflediklerini söylüyorlar.

ESRA AKBULUT

Herkese bu şans tanınmalı

Esra Akbulut hemşire. 26 yaşında. Çocukluğundan beri kilo problemi yaşamış. Doğum yaptıktan sonra daha da artarak 105 kilo olmuş ve verememiş. Ameliyat sayesinde 6 ayda kırk kilo veren Akbulut hikayesini şöyle özetliyor: “Mide küçültme ameliyatlarını biliyordum, olmak istediğimi eşimle de paylaşıyordum ama maddi anlamda bizi sarsacağı için düşünemiyordum. 2014’de Medipol Üniversitesi Hastanesi radyoloji bölümüne hemşire olarak göreve başladım. Sonra arkadaşlarım bana çok kilolusun, burada böyle bir ameliyat yapılıyor, olanlar da var diye teşvik etmeye başladılar. Bu arada diyetisyene gittim, üç ay boyunca her gün iş çıkışı spora gittim ama toplamda sadece on kilo verebilmiştim. Bu böyle olmayacak dedim ve ameliyat günü aldım. Haberlerde bu ameliyatların hep komplikasyonları, olumsuz yönleri vurgulanıyor. Bütün ameliyatlarda olan kaçak ve kanama riski var ve oranı son derece düşük. Biyopsi de bile kanama riski var. Kendilerini ameliyat yan etkilerinden çok daha fazla hastalık riski bekliyor. Ameliyat masasına yattığımda tekrardan o korkuyu yaşadım. Korkularım yersizmiş; ameliyat sonrası ne ağrım, ne sızım, hiçbir şikâyetim olmadı. İlk bir ay açıkçası zorlanıyorsunuz, çünkü sıvı beslenmeniz gerekiyor. Sonra püre dönemine geçiyorsunuz. Katı dönemine geçince de çok rahatlıyorsunuz. Az yiyorsunuz ama istediğiniz her şeyi rahatlıkla yiyebiliyorsunuz. 4 aydır ekmek yemedim. Ekmeksiz de kahvaltı yapılabileceğini öğrendim. İlk başta 30 kilo yağ vardı vermem gereken. Şu an sadece 5 kilo kaldı. Bence olmak isteyip olamayan herkese destek olunmalı, bu hastalıktan muzdarip çok insan var. Herkese bu şans tanınmalı.”

ALİ KELEŞ

“Kendimi daha genç ve enerjik hissediyorum”

Ali Keleş İstanbul Medipol Üniversitesi Hastanesi’nde sağlık memuru. 33 yaşında. O da tüp mide ameliyatı ile hayata yeniden merhaba diyenlerden. Hikâyesini ondan dinleyelim: “Askerden 60 kilo dönmeme rağmen, evlilik sonrası 115 kiloya kadar çıktım. Yedi senedir ayak ve topuk ağrısı, belde ağrılar gibi pek çok şikâyetim oldu. Daha da kötüsü insanların bakışlarından dolayı psikolojik sıkıntı çekmemdi. Çabuk yoruluyorsun, hareket etmek, giyinmek istemiyorsun. Kıyafet bulabilmek ciddi bir sorun. Eşim 47 kilo. Bir mağazada kıyafet bakarken ‘babanız mı?’ diye sormaları üzerine ameliyat olmaya karar verdim. Beni görüp ameliyat olan en az on beş kişi sayabilirim. İnsanlar ölmekten korktukları için bu ameliyattan kaçıyorlar, oysa asıl fazla kilo ölüme yaklaştırıyor insanı. Damar tıkanıklığı, şeker hastalığı, tansiyon problemi gibi pek çok rahatsızlığı beraberinde getiriyor.  Tüp mide ameliyatı oldum. 18 cm olan midemin 12 cm’ini aldılar. İlk bir ay sıvı şeyler; çay, çorba, ayran, sonrasında 2 ay boyunca da püre şeklinde yiyecekler tükettim. Şu an sık acıkıp, az az yiyorum. Yemeği fazla kaçırırsam mide uyarıyor, bulantı yapıyor. Şu an toplamda 45 kilo verdim. Hiçbir şikâyetim yok, kendimi daha genç ve enerjik hissediyorum.”

SEYHAN PAÇA

 Şişmanlık iradesizlik değil, bir hastalıktır

Uluslararası hasta hizmetleri koordinatör yardımcısı Seyhan Paça çocukluğunda kilo problemi yaşamamış, düzenli spor yaptığını ve aktif bir hayatı olduğunu söylüyor. 2008’de akciğerinden bronşektazi ameliyatı olmasıyla her şey değişmiş. Londra’da olmuş ameliyatını ve ameliyattan sonra hızla kilo almaya başlamış. Paça’nın ameliyat süreci ise şöyle gelişmiş: “Ameliyat sonrası hareket edemedim, sporu bıraktım ve önüne geçemediğim bir iştahım oldu. Altı ayda kırk kilo aldım. Çocukken yapılan yanlışların da çok etkisi var aslında. Bana hep yiyecekle ödül ve ceza verildi. Şunu yaparsan dondurma alırım, bunu yapmazsan sana çikolata yok. Bende sevinç ve üzüntümde hep kendimi yemek ile teselli ettim. Duygusal iştah problemim var ve bana göre nedeni tam da ailelerin bu yanlış tutumu. Öğrenilmiş bir davranış olduğunu düşünüyorum. Kilo alımıyla birlikte troid, insülin gibi şikâyetlerim oldu. Bir çarkın içine girdim ve döndüm, dur diyemedim bir türlü. Devamlı bir açlık hissi, sürekli yemek ve yine de doyamamak. Sanki midemin dibi yok. Ne bulsam yiyorum, akılım sürekli yemek yemekte. Kıyafet bulamıyorum, ayakkabı bulamıyorum, topuklu ayakkabı giymeye hasret kaldım. Yürüyemiyorum, dizlerim sürekli ağrıyor, merdiven çıkamıyorum, ayaklarım şişiyor. ‘Sana kilo yakışıyor’ diyorlar, çevrenin yaptığı en büyük hata bu bence. Kimseye kilo yakışmaz. Zayıflamalıyım diye karar aldım, önce diyet ve sporu denedim. Kilo çok olduğu için spor işkence gibi geliyor, zumba kursuna yazılmak istedim, çok kiloluyum diye eğitmen beni kabul etmedi. Ağlayarak eve geldim ve ne olursa olsun bunu halledeceğim dedim. 120 kiloydum. Çalıştığım kurumdaki doktorum beni çok rahatlattı, ailemi ikna etmekte zorlandım. İnsanlar keyfi kilo aldığımızı, bunun iradesizlik olduğunu zannediyor ama değil. Bu bir hastalık. Açlık hormonunuz salgılanıyor ve size sürekli “Ye!” diye komut veriyor. Ameliyat konusunda en büyük çekincem aynı şekilde iştahım olacak ama yiyemeyeceğimdi. Hiç öyle bir şey olmadı.

DENİZ UZUN

Yaşam kalitem arttı

Medipol Üniversitesi Hastanesi’nde ameliyathane hemşiresi olan Deniz Uzun fazla kiloları yüzünden ciddi sağlık sorunları ve sosyal hayatında sıkıntılı dönemler yaşamış. Mide küçültme ameliyatı ile 60 kilo veren Deniz Hanım bize sürecini anlattı: “Çocukluktan beri kilo sorunu yaşadım. Diyet, spor her şeyi denedim olmadı. Evlenmeden önce sıkı bir diyet yaparak 60 kiloya kadar düştüm ama doğum sonrası hızla kilo alarak 120 kiloya kadar çıktım. Sonrasında da kilo vermeye çalıştım ama başarılı olamadım. Bilmiyorum, sanırım yemek yemeyi çok seviyorum. Fazla kilolarla birlikte diyabetim oldu. O nedenle kilo vermem benim açımdan imkânsız bir hal aldı. Açıldığından beri Medipol Üniversitesi Hastanesi’nde çalışıyorum, mide küçültme ameliyatlarına giren hemşireyim zaten. Bu ameliyatları ve sonuçlarını birebir görme imkânım var. Kiloya bağlı gelişen diyabetin yanı sıra astım, kolesterol, tansiyon problemleri ile hayat kalitem iyiden iyiye kötüleşmişti. Çocuğumla ilgilenemez hale gelmiştim. Ameliyat olmaya karar verdim. Ameliyat sonrası hızla kilo verdim. Şu an toplamda 60 kilo verdim. Artık sağlıklı ve zayıf bir insanım. Hareketlerim kısıtlı değil, sağlık problemlerim düzeldi ve artık eşim ve çocuğumla çok keyifli vakit geçirebiliyorum.”