Sitede Ara

Kolay bir doğum için doğru nefes almak hayati öneme sahip. Nefesi egzersizlerle destekleyerek doğuma hazırlanan anne adayları, bu süreci kolayca atlatıyorlar. 81SAĞLICAKLA

Gebelik  doğum ile sonuçlanan yaklaşık 9 aylık bir süreçtir. Bu süreyi doğum eylemine ve anneliğe hazırlık için değerlendirmek gerekiyor. Bizler, gelecek nesili fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı bireylerden oluşturmak için doktor, ebe, hemşire, fizyoterapist ve psikologlar olarak ekip halinde çalışıyoruz. Peki bu süreçte fizyoterapistlere hangi görevler düşüyor? Biz fizyoterapistler, hamilelik sürecinde rahim içinde her saat milyonlarca hücre eklenen bebeklerin hem ruhsal, hem de fiziksel olarak karşılanmasında anne adaylarına yardımcı oluyoruz. Onları doğum sürecine hazırlıyoruz. Bu süreçte  annenin ilk gebeliği ise öncelikle korku ve endişelerini yenmek için zihinsel bir hazırlığa başlıyoruz. Çünkü korktuğumuz şey bizde panik ve endişeye neden olabilir. Fizyoterapistler olarak gevşeme egzersizleri ile gün gün çalıştığımız gebelere endişeleriyle baş etmede destek oluyoruz. Nefes egzersizleriyle de beynin korkuya olan cevabını yönetmeye çalışıyoruz. Bunun sonuçlarını amigdala üzerinden test ettiğimizde başarılı olunduğunu görüyoruz.  Amigdala, duygusal olaylarla ilgili hafızanın oluşumunda ve depolanmasında  önemli rol oynar. Korkuya bağlı koşullanmada uyarılar uyarana ait anılarla ilişki kurar. Bu yolla donup kalma, çarpıntı, hızlı soluk alıp verme, stres hormonu salınımı ve iletişim kuramama gibi cevaplar oluşur. İşte biz gebemizle birlikte bu siklusu, doğru nefes alıp vererek kırabiliyoruz. Bu yöntemi psikoterapistler de öfke ve stres kontrolünde kullanırlar.

DOĞUM ZOR DEĞİL

Peki doğru nefes nasıl olmalıdır? Bizler ilk doğduğumuzda karından nefes alıp veririz. Böylece tüm akciğerlerimizi taze havayla doldurabiliriz. Fakat zamanla bu solunumu değiştiriyoruz. Günlük hayat içerisinde çok yüzeysel, sadece akciğerin üst loblarını kullanarak nefes alıp vermeye başlıyoruz ve vücudumuz yeterince oksijenlenemiyor. Nefes çalışmalarında, 4 saniye nefes alıp en az 8 saniye nefes vererek hem vücudun stres kontrolü öğretiliyor hem de doğum anında kullanılan nefes çalışmalarına başlamış oluyoruz. Diyafragmanın ve pelvik tabanın da kontrolünde bu nefesleri kullanıyoruz. Böylece içimizdeki derin kas guruplarını hareket ettirirken nefes otomatiğe binmiş oluyor. Zaten doğumun yüzde sekseni doğru nefesle gayet kolay karşılanabiliyor. Nefes, doğum sürecinin kasılmalarını karşılama konusunda sihirli bir iksir gibi. Birçok gebe hamileliğinde ağrı çekiyor. Hamilelik öncesi fiziksel olarak var olan sıkıntılar, hamilelikte pik yapabiliyor. Bunun birçok nedeni olabilir. Bunları şöyle sıralayabiliriz: Hormonal olarak eklem laksitesinin artması ve ligament dediğimiz bağların, kasların esnemesi, mekaniksel olarak vücut ağırlığının artışı ve denge noktalarının değişmesi, bel, sırt, boyun ve kasık ağrıları nedeniyle hareket etmekten kaçınma sonucu genel kas gurubunda zayıflama oluşması, korkular ve endişelerin vücutta gergin kas gurubunda spazma yol açması ve duygusal hassasiyet. Bunların çözümü için öncelikle gebeyi genel bir muayeneden geçirip omurga ve pelvik taban değerlendirilmesi sonrası kişiye özel egzersizler ile dengeyi oluşturuyoruz. Gergin alanları gevşetip zayıf olan kas gruplarında kuvvetlendirmeler yapıyoruz. Tedavimizde gebenin kendi vücudunu tanımasını, iyilik hissi, günlük aktivitelerini sorunsuz yapmasını, doğum eyleminde ve sonrasında bebek bakımında fiziksel yeterliliğe sahip olmasını hedefliyoruz.

FİZYOTERAPİSTLE ÇALIŞMAK FAYDALI

Egzersiz yapmak gebelerde sadece fiziksel olarak değil psikolojik olarak da antidepresan etkisiyle fayda sağlar. Egzersizler bunu özellikle egzersiz yapınca salınan serotonin denilen beyin kimyasalı ile yapar. Serotonin psikolojik durumun, iştahın ve uyku-uyanıklık döngüsünün düzenlenmesi gibi birçok fonksiyonda görev alır. Yani egzersiz yapmak uyku problemlerinin çözümünde bile etkilidir. Doğum için fizyoterapistler ile çalışmanın birçok faydası bulunuyor. Nefes eğitimi, gebeliğin ilk günlerinde başlar. Sonrasında ise pelvik hareketliliğin ve esnemenin sağlanması mühim. Pelvis, bebeğin içinde oturduğu leğen kemiklerimiz ve sacrumdan oluşan  bir yapıdır. Yaptığımız bu egzersizler, doğum eylemi sırasında bebeğin başının doğum kanalına yerleşmesi ve çıkışı sırasında yaptığı baş ve omuz manevralarını rahat yapmasını, doğum sürecinin kısalmasını ve  annenin daha az efor harcamasını sağlıyor. Gebenin pelvik taban kas kuvvetini de imajinasyon ve nefesler yardımı ile kuvvetlendirip hem annenin doğum eyleminde pelvik tabanının kontrolünü sağlıyoruz hem de doğum sonrası oluşabilecek idrar kaçırma problemlerinin önüne geçmiş oluyoruz. Son olarak, doğuma, hamileliğinizin başından itibaren güzel bir ekiple hazırlanıp güven ve huzur içinde doğumunuzu gerçekleştirmeniz doğana, doğuma, doğurana ve destekçilerine büyük bir hediye olacaktır.