Sitede Ara

Baş Dönmesi Ciddi Hastalıkların Habercisi Olabilir

Orta yaş kadınlarda rastlanan çevre dönmeleri aslında kolay tanınır ve kolayca tedavi edilebilir diyor. Sağlıklı olduğumuzda yer kürenin bir çekim gücü olduğunun farkına varmayız. Yerin bir çekim gücü olduğunun, yani yerçekiminin varlığını hissetmemizi, iç kulakta yer alan üç mikron çapındaki kalsiyum karbonat kristallerine borçluyuz. Sağlıklı organizmanın yerçekimine karşı duyarlılığını sağlayan bu kristaller, bazı hastalarda yerinden koptuğu takdirde yine yerçekiminin etkisiyle, yarim daire kanallarındaki hücrelerin üzerine yerleşmektedir. Bulunmaması gereken yerden koparak serbest kalmış olan bu kristaller yerleştiği yarim daire kanalının düzleminde basın yaptığı hareketle birlikte çevre dönmesine yol açmaktadır. İşte bas hareketiyle beliren iyi huylu çevre dönmesi tablosu (tip dilinde pozisyonel vertigo veya benign paroksismal pozisyonel vertigo) bu şekilde ortaya çıkmaktadır. Genel olarak denge bozukluğu ve vertigo tablosu yetişkinlerde belirmekte, en sik rastlanan ise pozisyonel vertigodur. Tüm denge bozukluklarının içinde pozisyonel vertigonun oranı yaklaşık yüzde 20-25 dolaylarındadır. Prof.Dr.Bülent Serbetçioglu Genellikle orta yaslarda ve daha çok bayanlarda rastlandığını belirtiyor, Bu kadınlardaki sıklığın artışı olasılıkla hormonal düzensizliklere bağlanmaktadır. Vertigo hastaları sabah yataktan kalkarken birden çevresinin fırıl fırıl döndüğünü ve az da olsa midesinin bulandığını belirtir. Ayrıca basını her çevirdiğinde ayni duyguyu yaşadığı için, hasta adeta bir robot gibi hareket ederek basını vücuduyla birlikte çevirmeye çalışır. Bu tabloda orijinal yerinden kopan kalsiyum karbonat kristalleri yerçekiminin etkisi altında kalarak iç kulakta arka yarim daire kanalına kaçtığından dolayı bu kanalı uyaracak nitelikteki bas hareketleri şiddetli çevre dönmesine yol açar. Terlemeyle ve çarpıntıyla birlikte seyreden bu çevre dönmesi, genellikle 1 dakikayı aşmamaktadır. Ancak çevre dönmesini izleyen sürede saatlerce kötülük hissi sürebilir. Kafa darbeleri veya özellikle ileri yaslarda denge hücrelerinin dejenere olmasıyla birlikte bu tablonun ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Bu tablo bazı kişilerde daha sik rastlanmakta ve hatta 2-3 yılda bir tekrarlayabilmektedir. Pozisyonel vertigo nedir, nasıl tedavi olur? Bu tabloda ortaya çıkan yakınmalar basın çevrilmesiyle birlikte uygunsuz yere yerleşmiş olan kalsiyum karbonat kristallerinin harekete geçmesinin sonucudur. Tanıda altın standart, provokatif bas çevrilmesi manevrasıdır. Pozisyonel vertigodan kuşkulanılan hastalara tanı koyabilmek için uygulanan (provokatif) bas çevrilmesi testi sonucunda istem dışı ve ritmik göz hareketlerinin olup olmadığı hastanın göz hareketleri kontrol edilerek kolaylıkla tanı konabilir. Doktor tanı için uyguladığı manevra sırasında hastanın göz hareketlerini kontrol eder, ardından tanı pozisyonel vertigo ise hemen tedavi edici manevraya geçer. Diğer bir deyişle, bu mekanik bozukluk yine ancak mekanik yöntemlerle tedavi edilebilir. Tanı testi olarak kullanılan bas çevrilmesi testinin bitiminde uygulanan düzeltme manevrasıyla hasta bu çevre dönmelerinden kurtulabilmektedir. Düzeltici manevrada, hastanın başı 900 asama asama hastalıktan etkilenmeyen tarafa doğru çevrilir. Böylece hastalık sonucunda arka yarim daire kanalına yerleşmiş olan kristaller bas hareketleriyle birlikte zararsız bir bölgeye aktarılır. Hastalık tablosu şiddetli seyrettiğinde çevre dönmesiyle birlikte bazen hastalar kusabilir. Buna hazırlıklı olmak gerekir. Vertigoyu ilaçsız düzeltici manevra ile tedavi Kullanılan ilaçların etkisi, tedavi edici olmaktan çok hastanın bas hareketleriyle belirebilecek yakınmalarının bastırılması yönündedir. Bu gerekçeyle bu mekanik bozukluğa ilaç tedavisinin denenmesi, kesin tedaviyi geciktirecektir. Oysa pozisyonel vertigo tablosuna yakalanan hastalar, herhangi bir ilaç tedavisine gerek kalmadan düzeltici manevra sayesinde yüzde 90’in üzerinde tedavi edilebilmektedir. Düşme, yaşlılarda en sık karşılaşılan problemlerden biridir. Yaşlılarda düşmeler, mortaliteye neden olan faktörlerin başında gelir. Yaşlılar da düşme ölüm sebebi Yaşlı grupta 65 yas ve üzerindeki bireylerin 1/3’ü her yıl bir kez veya daha sık düşmektedir. Yaşlılarda ölüm nedenleri arasında besinci sırada kazalar gelir ve bunların 2/3’ü düşmeye bağlı olarak gelişir. Yaşlılarda yaralanma nedeniyle hastaneye yatışların %68’inin düşmeye bağlı olarak meydana geldiği ve bu oranın 85 yas ve üzerindeki bireylerde %86’ya ulaştığı saptanmıştır. Yetmiş-yetmiş dokuz yas arasındaki sağlıklı yaşlılarda ölümlerin %27’si düşme nedenlidir. Düşme sıklığı 65-69 yas arasındaki bireylerin %22’sinde yasla artış gösterir. Yetmiş beş-yetmiş dokuz yas arasında bu oran %31, 80-84 yas arasında ise %40 olarak saptanmıştır. Yaşlılarda düşme sonucunda kirik gelişmesi olasılığı Kanada’da % 6 iken bu oranın Türkiye’de % 31.8 kadar yüksek saptanmıştır. Yaşlı popülasyonda meydana gelen düşmeler, uzun süreli hareketsizlik ve buna bağlı olarak gelişen komplikasyonlara neden olur. Yaşlı bireylerde düşme sonucu oluşan kırıkların basında, iyileşmesi uzun süren kalça kırıkları gelir. Kalça kırıkları, yaşlı bireyin bağımsız hareket becerisini düşürür ve ölüm oranın artmasına neden olur.
06 Ocak 2015, Salı