Sitede Ara

KALP HASTALIKLARI SADECE YETİŞKİNLERİ DEĞİL ÇOCUKLARI DA VURUYOR

İnsan “Çocuk kalbi sağlamdır, bir şey olmaz” diye düşünse de gerçek bu değil. Kalp hastalıklarına her yaş çocuk ve gençte rastlanıyor. Bu nedenle anne-babaların çocuklarındaki belirtileri iyi gözlemleyip bu konuda bilinçli olmaları gerekiyor. Çocuklarda görülen kalp hastalıkları 3 grupta toplanıyor: Doğumsal ve yapısal kalp hastalıkları, kalp ritim bozuklukları ve sonradan gelişen kalp hastalıkları. Doğumsal ve kalp delikleri gibi yapısal sorunlara yol açan kalp hastalıkları yaklaşık yüzde 1 yenidoğanda görülüyor. Bunların yaklaşık yüzde 25’i “kritik kalp hastalığı” olarak değerlendirildiği için anjiyografi veya açık kalp ameliyatı ile müdahale gerektiriyor. Uygun ve zamanında müdahaleyle kritik kalp hastalığı ile doğan çocukların yaklaşık yüzde 83’ü 1 yaşına ulaşabiliyor. Daha önceki yıllarda çaresiz gibi görülen birçok durumda başarılı ameliyat ve girişimler yapılabildiği için erişkin yaşlara ulaşan doğumsal kalp hastalığı olanların sayısı gittikçe artıyor. Diğer önemli bir kalp hastalığı grubunun kalp ritim bozuklukları olduğu belirtiliyor. Hastalık bu grupta; çarpıntı, bayılma, hatta ani ölüm gibi bulgularla ortaya çıkıyor. Bu hastalıkların sıklığı daha önce sanılandan çok daha fazla. Örneğin genetik olan, bayılma ve ani ölüme yol açan “uzun QT sendromu” hastalığının toplumdaki sıklığının yaklaşık 2500’de 1 olduğuna dikkat çekiliyor. Bazı genetik kalp hastalıklarında ise kalp kası tutulumu oluyor. Genç yaşlarda ani kalp ölümüne en sık neden olan “hipertrofik kardiyomiyopati” adlı hastalık, kalpte kalınlaşmaya ve tehlikeli ritim bozukluklarına yol açıyor. Bu hastalığın görülme sıklığının 1000’de 1 civarında olduğu ifade ediliyor. Prof. Dr. Volkan Tuzcu, “Genellikle anjiyo yoluyla, elektrofizyoloji işlemi ve ablasyon yöntemi ile tedavi edilebilen bazı hızlı çarpıntı hastalıkları bunlardan çok daha sık görülse de bu sorunların teşhisi genellikle zamanında ve doğru konulamadığı için sıklıkla atlanıyor. Sonradan oluşmuş ve doğuştan gelen bir durumun söz konusu olmadığı kalp hastalıkları arasında ise bazı viral veya bakteriyel enfeksiyonlar, romatizmal kalp hastalığı, ilaçlara veya zehirlenmelere bağlı sorunlar yer alıyor” diyor. ‘FARKINDALIK ARTTI’ Prof. Dr. Tuzcu, “Son yıllarda çocuklarda görülen kalp hastalıklarında gerçek anlamda bir artış olmasa da halkımız ve doktorlar arasında farkındalık artışı nedeniyle bu hastalıklar daha fazla tanı alıyor” diyor. ÇOCUK KALBİ, YETİŞKİN KALBİNDEN FARKLI Yetişkin ile çocuk kalp hastalıklarının farklı kökenli olmaları, bu hastalıkların ortaya çıkış şekilleri ve ilerleyişleri açısından önemli farklılıklar gösteriyor. Çocuk kalp hastalıkları, doğuştan itibaren hızla ilerleyip tedavi edilmediğinde birkaç gün içinde ölümle sonuçlanmadan, çok yavaş ilerleyip yıllar sonra ortaya çıkan hastalıklara kadar değişik bir gidişat sergiliyor. Bu nedenlerle çocuk kardiyolojisi, erişkin kardiyolojisinden çok farklı bir eğitim ve uzmanlık sahası gerektiriyor. Sağlık Bakanlığı, 21 yaş altındaki kalp hastalarının çocuk kalp hastalıkları uzmanları olan çocuk kardiyologlarına başvurmalarının daha uygun olduğuna işaret ediyor. ÇOCUKLARIN KALBİ NEDEN ANİDEN DURUR? Çocuk ve gençlerde ani kalp durmalarının en önemli nedenlerinin genetik kökenli kalp ritim hastalıkları olduğu belirtiliyor. Bu hastalıklar sıklıkla anne-babadan geçiyor. Bazen ilk kez bir çocukta da görülebiliyor. Bu tür durumlarda kalbin durma nedeninin genellikle kalpteki elektrik fırtınasından kaynaklandığı belirtiliyor. Bazen ilk bulgu ani ölüm olabiliyor. Bu tür hastalıkların teşhis ve tedavisi ile “çocuk elektrofizyoloji” alanında uzmanlaşan çocuk kardiyologları ilgileniyor. Bu hastalıkların teşhisleri EKG, ekokardiyografi ve holter gibi tetkiklerle konuluyor ve nedenin tam belirlenmesi genellikle genetik test yapılmasını gerektiriyor. TEŞHİSE YARDIMCI TETKİKLER NELER? Çocuk kalp hastalıklarında teşhise yardımcı olan birçok tetkik bulunuyor. En sık EKG ve ekokardiyogram, yani kalbin elektrik sistemini kabaca değerlendiren ve yapısını ultrason ile ortaya koyan tetkikler yapılıyor. Gerekli görülen hastalarda efor testi, holter, genetik test ve anjiyografi gibi yöntemlere başvurulabiliyor. Daha ileri tetkikler arasında; kalp kateterizasyonu ve anjiyografi, kalp MR’ı, tomografi, elektrofizyoloji çalışması ve genetik testler bulunuyor. Aralıklı çarpıntısı olup sorunu EKG ile yakalanamayan hastalara sadece olay anını kaydeden cihazlar veriliyor. Tehlikeli ritim bozukluğu şüphesi olan hastalarda ise deri altına ufak bir cerrahi ile yerleştirilen ILR-loop recorder adlı cihazlar kullanılıyor. BAYILMAYA DİKKAT! Çocuklarda genetik kökenli çok sayıda kalp hastalığı görülebiliyor. Özellikle bayılma veya ani ölüme yol açan genetik kökenli ritim bozuklukları çok tehlikeli bulunuyor. Bunların teşhis ve tedavisinde genetik testlere ihtiyaç duyuluyor. Bazı genetik kalp hastalıklar kalpte zayıflık veya kalp kasında kalınlık gibi problemlere yol açıyor. Bu hastalıklar erken tanınmadığında kalp yetmezliği veya ani ölümle sonuçlanabiliyor. Hangi hastalık hangi belirtiyi verir? Doğumsal kalp hastalıkları hiç belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerleyebileceği gibi farklı şekilde de belirti verebiliyor. Bu belirtiler yaşa göre de önemli farklılıklar gösteriyor. Morarma, emerken kolay yorulma gibi bulgular, bebeklerde önemli kalp hastalıklarına işaret ediyor. Bayılma özellikle bebekler ve küçük çocuklar için tehlike anlamına geliyor. Küçük çocuklarda “ani göğüs ağrısı” veya “göğüste kuş çırpınması” gibi değişik ifadelerle birlikte ani yorgunluk ve beraberinde soluk renk gibi bulgular kalp çarpıntısına yol açan ritim bozukluklarını düşündürüyor. Daha ileri yaştaki çocuk ve gençlerde kolay yorulma, bayılma ve çarpıntı gibi bulgular olabiliyor. Özellikle efor sırasında meydana gelen veya heyecan sonrası gerçekleşen bayılmalar çok tehlikeli kalp hastalıklarına işaret ediyor. Hiçbir bulgusu olmasa da, 1. derece yakınlarında genç yaşlarda ani ölüm olan (bu tür hastalıklar çoğunlukla genetik kökenli olduğu için) çocuk ve gençlerin kalp ritim konusunda uzman bir çocuk kardiyoloğu tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. Bu belirtiler kalp hastalığı işareti Koşarken veya ani heyecan sonrası bayılma Bebeklerde ağlarken morarma, bayılma Bebeklerde emme güçlüğü, emerken kolay yorulma ve yeterli kilo alamama Ani başlayan çarpıntı atakları Ailede 1. derece yakınlarda nedensiz ani ölüm Sebebi açıklanamayan epilepsi-sara nöbetleri Doktor tarafından çocuğunuzda masum üfürümden farklı olduğu düşünülen bir üfürüm duyulması Ateşli boğaz enfeksiyonunu takiben dizlerde ağrı ve şişlik HAYAT KURTARAN O CİHAZ HER OKULDA OLMALI Kalp hastalıklarında hayat kurtaran cihaza, “defibrilatör” adı veriliyor. Okullarda ve spor salonlarında en az birer adet otomatik defibrilatör olması gerekiyor. Prof. Dr. Volkan Tuzcu, “Batı ülkelerinde ani kalp durması nedeniyle bayılan çocuk ve erişkin hastalar için üretilmiş bu cihazların hayat kurtardığı görülmüştür. Şu an bazı uçaklarda da bulunan bu aletler çok pahalı olmayıp acil ambulans gelmeden kullanıldığında birçok hastanın yaşamı kurtarılabiliyor” diyor. Bu cihazların kullanımı için sağlık personeli olmak gerekmiyor. Defibrilatör hastaya otomatik olarak yerleştiriliyor ve gerekli olduğunda şok veriyor. Tuzcu, ülkemizde kalp masajı gibi acil müdahalelerin eğitimine çok ihtiyaç duyulduğunu ve liseyi bitiren her gencin acil müdahaleyi çok iyi bilmesi gerektiğini söylüyor. http://www.haberturk.com/saglik/haber/1056608-kalp-hastaliklari-sadece-yetiskinleri-degil-cocuklari-da-vuruyor
25 Mart 2015, Çarşamba